Ölüme an kala
Yine bir kış gecesi
Karanlıkla birlikte bastıran soğuk.
Ben yine geziyorum başıboş,
Arayış içinde, ne aradığını bilmeden.
Belki, istasyondan gelecek,
Bir tren çığlığı sesine gidiyorum ölmeye.

Yine geziyorum avare,
İnsan canlısı olmadan,
Eşime, dostuma bakmadan.
Ne aradığımı bilsem de,
Aradığımı bulamadan geziyorum.

Yine geziyorum divane.
Efkâr dağıtmak için art arda sigara yakıp, etrafa bakıp
Kaybolan geçmişimi arıyorum.
Sevdamın sokağının başına geldiğimde;
Aşkım diye bir sesi, kulaklarımda duymak istiyorum.
Duyamıyorum.. gözlerimi kapıyor, bekliyorum.
Çare yok ki ölüme;
Ben, tren istasyonuna gidiyorum çığlık sesini beklemeye.

İstasyona geldiğimde, kimsecikler yok etrafta.
Soğuk bankların üstüne kıvrılıp yattığımda,
Evdeki sıcak yatağım geliyor aklıma.
Ve... Ve işte şimdi...
Kulaklarımda o ses....
Zaman geldi işte gidiyorum
Nereden gelip nereye gittimi bilmiyorum.
Ama neye gittiğimi biliyorum;
Sevdamın ismini tırnaklarımla duvarlara yazıp
Ölmeye gidiyorum, ölmeye...

Said Temur

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com