Aşk ve Sonbahar...
bir sonbahar akşamı sevdim seni
dalından düşen
ama düştükçe yeşeren bir yaprak gibi düştün yüreğime
yazılmamış bir sevda gibiydin
kazıdım aşkımı yıldızlara
hala her kaldırdığımda başımı seni görüyorum bulutlarda
hala bulutlardan düşen her damla yaş üşüyor çaresizce
hala yıldızları birleştirerek yüzünü çiziyorum gökyüzüne
hala...

kalbime mühürledim asi bir keman sesini
ve kristal bir kaba sakladım o bensiz nefesini...
gölgen sırdaşım olmuş,
adımların adımlarım...

sensiz sokaklarda aradım yalnızlığı
bir gün beni anlayacaksın
bir gün arkanda bıraktığın bu kilitli sandığın içinde
unuttuğun ve tahmin ettiğinden çok daha fazlasının olduğunu anlayacaksın
ama o gün sen bile açamayaksın o sandığı
çünkü bir zamanlar herkesin kristal bir sandık sandığı o kutu
artık paslanmış olacak...
ve çünkü bir zamanlar herkesin bir peri sandığı anahtarım
artık kaybolmuş, ve kırılmış olacak,
Ama hep bir parçası kalbimde kalacak...

anlamsızlıkların ve sahteliklerin ortasındayım sandığım bir anda
çıktın karşıma
yak hadi kalbimi
ve savur küllerimi dünyanın en güçlü rüzgarlarına
belki o zaman dünyadaki bütün aşıkların kalplerine ulaşabilirim
belki o zaman yüzüne vuran her rüzgarda bi parça beni hatırlarsın
ve belki o zaman
ellerin başkalarının ellerindeyken bile
biraz olsun hüzün duyarsın yıldızlara baktığında

belki bir şarkımız olmadı hiçbir zaman
ama sana hasret bir yürek bıraktın dönerek arkanı
ve yarım şiirler bıraktın dudaklarımdan çıkmayan...

acaba bir parça aşk kaldı mı kalbinde
acaba geceleri uyumadan önce bir saniye için arkanda bıraktıklarını düşünüyor musun?

bir sonbahar akşamı sevdim seni
ve bir sonbahar akşamı kaybettim sesini
düştükçe kuruttuğun kalbim can çekişiyor şimdi
gölgeler arasındayım
eğer bir gün arkana bakacak olursan
ve imkansız olur da
beni sevdiğini anlarsan
derin bir nefes al
çünkü ben yanında olmayacağım
belkide uzaklarda...
ama kalbinde olacağım dikenli masalım benim...
gitarım ve ben...

Anıl Alibıyıkoğlu

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com