BAKİRE YOLLAR
Kuşlardan kaçıyor bir ülkenin insanları
Kanatları var oysa hepsinin
Her birimiz o kadar isteksiziz ki uçmaya!

Ne dememi bekliyorsun?
Bir gün kocaman ayaklarıyla çayırda gezen mavi bir delikanlıya rastlarsın
Aynadaki aksinde birkaç çizgi fazlalığıyla
Ayakların üşür senin onunsa birkaç tel saçı eksik

Kahve lekesi kitaplarımda
Kendi kendime işkence edercesine
Aynalardan kaçan bir adamı sevmiştim bir zamanlar
Ölümü anlatırdı bana geceler boyu
Ela bir yüreğe ela bir balta vurup kaçtım bir gece
Kaçırıldım!
Böceklerle dolu bir mağarada pembe uykulardan uyandırıldım

Ne hayal etmemi bekliyorsun ki?
Gecelerin bitmemesini mi?
Güneş ne de olsa doğar!
Etimiz mi yanacak bu kör kuytularda
Hem dişlerine çocukluğum sıkışmış hoyrat esen rüzgârın
Sen bilir misin özgür bir betona yalın ayak basıp geçen bir masum çocuk yüreği nasıl deşilir
Nasıl katılır zehir üniversiteli kız çığlığına

Evet belki kimse sevmedi beni
Ya da hak etmediğim kadar pamuklara sarıldım
Umulmadık adamlar birer çizik atıp kanattı oramı buramı

Fare bıyıklarımla dolaştıkça İstanbul sokaklarını
Aşkın kılığında bir yağmur yağıyor üstüme
Sevda sıçratıyor paçalarıma bu kez
Esmer tenli bir adamın gözlerinin ışığında
O hiç solunmamış tenin belki yokluğunda
Fahişe bir gece gelir kapısına günün
Sürtünürken perdeye ağır bir ter kokusu bırakır
Sakalını sıvazlayan uzun saçlı bir adam, ellerinde vitiligo lekeleri
Ve belli ki hiçbir gece bu kadar altına yatmamıştır sadakatin

Taraftar çığlıkları her bir kentin,
Ve cenabet aşkları her karanlık anın

İşte ben o gün
Gördüğümde seni, bir çan çalmaya başladı
Yeşillendi ömrüm
Ve gökle denizin birbirini taklit eden karakterleri
Ve aralarından solukları yarıp geçen bir kartal misali uçuyordu zaman
Adına İstanbul denen bu şehir en kararsız orgazmını yaşıyordu.
feyza çevik

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com