ANAMA AGIT
ANA´YA AGIT


Ben agladıgımda gözlerim yanardı,
Nazlanınca gönlüm hep sana dertlendi,
Sensiz tesellisi yok ne neşenin ne baharın,
Ben annemi kendimden bile çok severdim,
Oüzülmesin diye zehir bile içerim,
Hep şevkar dolu sözleri ondan gördüm,
Sevgi dolu ışıgı hep ondan buldum,
Yüzü en asil bir yüzdü,
Gözü en manalı en şevkati derin gözdü,
Özü sözü en degerli pırlanta hürmetinde sözdü,
O her gülüşüyle sankı ilahi çaglayan,
O her insana anne kıymetinde gönül baglanandı,
O ilk kundagım,
ilk oyuncagım,
Tatlı dilde damagım,
Kolum kanadım,
Dilim dudagımdı,
Ecelin kanlı yüzü sırtıma vurdugunda,
Sisli hatıralar titredi gözyaşımda,
Gözleri ufuklara daldıgında,
Annemin bir serçe gibi,
Can vermesini isterdim kollarımda
Şimdi o ta çok uzakta,
Seslenişimi artık almamakta,
Gök kubbenin ucundaki kabir yatakta,
Kaderin acı saati çaldı,
Bir anda mutsuzlandı gönlüm harebe oldu,
Bizim evde koptu tufan,
Anne cennetimi özledin,
Yaslandı bütün ev aglıyor,
Evin duvarlarında dinamitler patlatılıyor,
Gittin diye kalbim daglanıyor,
Gözümden akan yaşlar durmuyor,
Katraklaşmış gözlerimden kanlar boşalıyor,
Dünyadanmı bıktın gittin anne,
Kaç günler oldu öksüz kalalı,
Sıcak bagrında kalmış gibi elim,
İçimde belirmiyor sensiz hiç bir şafak,
Annesi olanlara gün hala doguyor tabak tabak..
Senin yoklugunda insanı çekiyor,
Nedeni belli olmayan bir agrı
Rotası belirsiz,sahipsiz bir gemi gibi,
Gözlerim ufuklara dalıp,
Heykelini diktim bahşettiğin yüce gönlüme,
Dinmeyen gözyaşımı artık dindirdin,
Nefesini tutupta can evime bıraktın,
En büyük kötülüğü yapıp,
Alın yazını bana bahşettin,
Son nefesinle beni ta gurbetin içine ittin,
Kanadımı kırıp artık topragamı deydin,
Ta can evimin içlerine dokundu silinmez acın,
Şimdi artık ne varım ne yokum,
Ana ana diyerek gece gündüz aglarım,
Canımın içinde hep acını tabiata söylerim,
Haykırırım öksüzlüğümde çekecegim çileyi,
Görün göz yaşlarımla mendilime öbek öbek yaptıgım oyayı,
Aglayan gözlerimden yattıgın yere bile varacak seli,
Hep ısıtacak solugun yine solugumu,
Ah mezarının başında çiçek olsam,
Sonbahar yaprakları gibi solsam,
Sen bu dünyada kalsaydında ben orda olsam,
Gecenin en derin vakti bölebilsen uykunu,
Hem saçını okşasaydın oglunun,
Hem görsen şu anki durumunu,
O zaman kahrından çıldırıp aglamazdım anam,
Senin acını ta içime attım,
Sanki dünyanın en acı zehrini tattım,
Agrılarım var gönül sazımın ince tellerinde,
Izdıraplar esiyor dört mevsimin her yelinde,
Acı mesken tutmuş can bahçemin kuytu yerinde,
Kulaklarımın duydugu her seste,
Cigerimin soludugu her nefeste,
Artık ol cennetin kıymet bagının solmayan gülü,
Bende yoklugunda hep çaglar gözümün seli,
Durmadan aglarım seni özlerim,
Sensizlikte her yuttugum lokmayı bogazıma dizerim,
Yoklugunda bölünüyor çile çile,
Döndüm yangından kalan küle,
Boguluyorum sensizlikte çıglıgım,
Günden güne artık bozuluyor oldu saglıgım,
Yoklugunda ben kötürüm hayatım bir kördüğüm,
Çünkü sen bedenimde iki koldun,
Zaman yelkovanında gidip gelgigim yoldun,
Güllerin açtıgı tomurcukta,
arının yaptıgı baldın,
bedenimde can,
damarımda kan,
Sıgındıgım tek zırhlı handın,
Lambaların gece vardıgı akdın,
Kollarım boynuma sarılıyken,
Gökte uçtugum kanattın,
Yıkıldı gelecegimin umut kaleleri,
Yalancı dünyanın sensiz bitmiyor çilesi,
Sensizlikte hep karalara baglanıyorum,
Göz yaşımı sel yapıp durmadan darlanıyorum,
Ah bir gelsen dizlerine çöksem,
Nehir olup gönlüne aksam,
Güneş olup üstüne dogsam,
Bir buket çiçek olup elini tutsam,
Sensizlikte ıslanan gözlerimi güldürsen,
Ellerini öpüp doya doya koksam,
En gizli sırlarımı sana emanet etsem,
Ellerine kır çiçekleri verip,
Bir tas su içirsem,
Yoklugunda kahroluyorum,
Cani gönülden sevip ugruna ölmeyi yeglesem,
Sensiz ellerimi buz tuttu,
Yaktı zalim kader düştüm dara,
Mecalim bitti o gün seninle girmişim ben mezara,
Yüregimde hep göz yaşı,
Kederli gözlerim hep nemli,
Mutsuzlugum mühebbetli zindanlar diyarı,
Canevimde yangınlar durmadan artıyor,
Bu can ipek döşekli yatarken bile,
Sanki dikenli çulda yatıyor,
Sensizlik hanceri hep kalbime batıyor,
Fırtınalar gibi gürleyip essen,
Koksam mis gibi gül nefesini,
Boşluga uzatsam kucaklasam ellerini,
Ölüme git desen pusuda beklerim uçurumu,
Tutsam şu aramızdaki karanlıgı tutsamda yırtsam,
Tutsak yüzünü bagrıma bassam,
İçlerim paylaşamadıgım dertlerle doldu,
Sensizlikte şaşırdım dogru yolu,
Koskoca dünyada kalmışım boynu bükük,
Diktigin gülün artık kanatları dökük,
Yıllar önce yaktıgın mumun artık feri sönük,
Küçücük dertlerim artık oldu bende dag gibi büyük,
Seni özlemimden çigerim sönük,
Hasret meşalen bende sönmeyecek,
Ayrılık karanlıgı erken çöktü dünyama,
Dermansız dert buymuş ayrılıkta,
Ölümayırdı bizi biricik anamızdan,
Sensizlikte içim içimi yiyor maf oluyorum,
Yanlışlarım oldumu diye kendimi hırpalıyorum,
İyi evlat olamadımmı diye dövünüyorum,
Agaç ve dalları gibi ayrılmaz parçalardık hani,
Erken yaşta bizi terketmek bu adaletmi yani,
Elbet bu dünyada kimse asla kalmaz baki,
Sana doyamadım dertlerime paylaşamadım nur yüzlü anne,
Evlat ecel dinlemez,
Çocuklugum hep gözümde tütüyor senli var olan akşamları,
Hele hele kucagına alıp,
Evladım deyip,
Yüzümü öpüp,
Saçımı oksayışın,
Doya doya koklamaların,
Sensiz yıllar bana haram,
Kaç günler özlemişligin gözlerimde katran,
Yolunu beklemişligimdeki yükselen duvarları durduramam,
Rüzgarlara haber sordum hala cevap alamam,
Kanat tak gel melek anne,
Ölüyorum hasretinden,
Yoklugun kabusların en beteri,
Yıllar boyu yoksun kalacagız şevkatinden,
Rüya dolu gecelerime gelde öpeyim ellerinden,
Özlem dolu dualarım olsun en derinden,


İBRAHİM ÖZDEMİR










İbrahim özdemir

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com