çocuguma....
kuru ayazın sogugu tokat gibi patlıyor
agaçların dallarında,
hava sogukmu soguk bu gece,
kalın duvarların,demir parmaklıklı ,
pencerelerin ardında.
cam´a dost her nefesim,deydikçe sırdaşına,
donup kalıyor artık bedeninde.
gökyüzünü parçalarcasına delip geçen,
yıldırımlar bile,
penceremin önünde topraga saplanırken,
bulutların küsüp sırtını döndügü an ,
gökyüzünün gözyaşları sel olup akarken,
ben çocugum...
hep mavi ile beyazın sarılıp koklaştıgı,
güneşin motif gibi işlendigi gündüzlerde,
penceremin bir küçücük yerinden elimi,
uzatıp yakalayıp koynuma sokacagım güneşi ararım,
gün yüzüne hasret bedenim,yoldaşı sigaram ,
nefes nefes,
geceyi beklerim umut dolu,kalın duvarlı tıknaz penceremin ardındaki ranzamdan,
elimi uzatıp yıldızları tek tek tutupda ,
avcuma kapatıp,sana vermek için.
ben çocugum;
özgürlügü özledim kanadı ak olmuş gökde
süzülen güvercin misali,
sana hasret oldum ölümü bekleyen çaresiz,
insanların isyan çıglıkları gibi.
kalın duvarların ,demir parmaklıklı camlı pencerelerin ardında,
her gece gündüze,her gündüz geceye benzer,
buralarda çocugum.
VE..
daracık,iki dal misali olta yerinde ne kış yaz´a,
ne yaz kış´a benzer,
ben hep yine hasretim,ben hep yine
üşüyorum, çocugum.....
H. Hüseyin Anmak
h.hüseyin anmak
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com