Erik ağacı
Bir çalılık arsa vardı, bir de erik ağacı..
Nasıl unuturum, altında buluşurduk!
Gülerdik ışıl ışıl!. Tatlı tatlı konuşurduk..
Sırrımıza ortaktı, o ince erik ağacı!.
O çocuk, ben deli.. mevsim hep bahardı..
Ne yazık, zaman değilmiş her şeyin ilacı!
Bir çalılık arsa vardı, bir de erik ağacı
Sevda, çevremizde büyülü bir buhardı!.
Alev alevdi saçları.. elleri küçük, beyaz..
Gözlerinde dişi arzular yanardı.
O çocuk, ben deli.. mevsim hep bahardı..
Nasıl da geçti gitti onca kış.. Onca yaz?
Kâh şen.. kâh hüzünlü.. kıskanç ve kayıtsızdı!
Bir ilâhe gibi güzel ve bir ilâhe gibi kurnaz!
Alev alevdi saçları.. Elleri küçük, beyaz..
Kalbimi ustalıkla çalan bir hırsızdı!
Birden açıldı zaman perde perde..
Ah, o ne muamma bir kızdı!
Kâh şendi.. kâh hüzünlü.. kıskançtı, kayıtsızdı!
Hayatla bağımdı o, sevinçte ve kederde!.
Ben kendimde değildim
Onu sevdiğim günlerde..
Birden açıldı zaman, perde perde..
İçimde kor yangınlar.. Anılara eğildim.
Gözler dumanlıydı.. serde gençlik vardı..
Aşıktım, çılgın gibiydim!
Ben kendimde değildim!
Kalbim her sözüne kanardı!
Şimdi yok.. yokluğu içimde bir keskin acı,
Oysa, gölgende gönlüm ne bahtiyardı!
Gözler dumanlıydı.. serde gençlik vardı..
Nerden geldin aklıma nerden, erik ağacı?
Fuat Eriçok
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com