KARANFİLİM
yokluğunun
filizlerini bıraktığı
yeni bir günün toprağında
üzerine susuzluğun yağdığı
garip bir yağmur vardı
o bitmek bilmez geceler
sabahı karşılarken geç saatlerde
yine uykusuzluğum perişandı
ben perişan
yüreğimin savaşçısıydı sanki o yorgun
kan çanağı bakışları ile
beni apansız vuruşları
hırpalarken duygularımı
o hırçın deniz
saçlarının olurolmaz mavileri düşüyor aklıma
karanlığın en ücra zamanlarında
şimdi yoksun karanfilim
nasılda ilişmiştin kanıma
nasılda vurmuştun beni
o sımsıcak yanımdan
özlemlerime inat
sevmeye muhtaçlığıma inat
yoksun şimdi
ve birdaha da olmayacaksın hükümler gereği
yalnızında yalnızıyım şu sıralar
karanlığın altında
ezilirken bedenim
yıldızsız bir gökyüzünde
gözlerine susadım
sana susadım karanfilim
akıl almaz bir anda
elindeki kadife mızrağını sapladın
yüreğimin savaşçısına
en yenilmezim tutsak düştü sana
ümitsizliğim dökülürken avuçlarımdan
ve iki dudağımda kan pıhtısı
alabildiğine kırmızı
vurgun yemiş gözlerimde
anlamsız bir bakış vardı
ani bir çöküş vardı karanfilim
ürkek bir gece yarısı şimdi
fırtınaya yakalanmış
bir gemi bedenim
ve hala yelkenlerim açık
"inadına ölüm-alayına sevda"
dercesine
şimdi yoksun yüreğimin karanfili
ve birdaha da olmayacaksın
o en masum yüreğimde
rüzgarla mavileşen saçlarının arasında
yeşil gözlerini arasada gözlerim
pusulası bozulmuş bir kaptanın
doğruyu bulamayacağının acısıyla
yansa da yüreğim
birdaha hiç olmayacaksın

hoşçakal KARANFİLİM...



Fikri KINALI

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com