nAZXIMIN YÜZÜNCÜ DOĞUM GÜNÜ
NAZIM´IN 100. DOĞUM GÜNÜ
Vay be vay anasını be
Vay benim ellerimde serpilip gelişen hayat
Vay benim
Aydınlık düşlerime
Saplanan hançer
Vay benim puslu yollarında
Düşüp kalktığım yurdum
Düşmüşüz iki kollu uçurumun
İki sarkık yanına
Yüzlerini ayaklar altına almış
İnsanlar yürüyor
Kendi göğünden uzak uçurumlara
Zulmün pençesine düşmüş özgürlüğüm
Can telef etmekte
Sanayi yollarında
Nazım Hikmet
Vatan hainliğine devam ediyor hala
II
Bugün
Yüzüncü yaşına ayak basıyor Nazım
Sakın demeyin ha
Ölümden sonra yaş mı sayılır
Sayılır lan sayılır
Adam gibi yaşayana ölüm mü olur
Onlar
Tek duvaklı gelinin
Gerdeğine girer gibi
Girdiler toprağın koynuna
Hücre hücre sararak yurdu
Ölümsüzlüğe kulaç atarak
Aştılar ölüm denizini
Onlardan bir çığlık kalır
Sokaklarda yansıması dinmeyen
Ölümsüzleşirken sevda
Ölümsüzleşir isyan
Yıllar öncesinin yansıması
Çınlıyor kulakları da
Amerikanın yarı sömürgesiyiz
Diyor Nazım
III
Ustaya hırlaşıyor
Kan buğusunda dişlerini ısıtanlar
Salyalı dudaklardan
Dehşeti dökülmekte yaşamın
Çok şükür, çok şükür
Ölsem de gam yemem gayri
Sonunda kurtulduk yarı sömürgecilikten
Şimdi
Tam sömürgesiyiz Amerikanın
Emek işkenceye mahkum
Umut dar ağacında
Yargısız katledilmekte hayat
Şimdilerde
Deli dolu akıyor koyağında sular
Başlarını çarpa çarpa taşlara
Nazım Hikmet
Vatan hainliğine devam ediyor hala
Bir dolar bir buçuk milyon
Efendilikten kurtardık köylüyü
Kölesi yaptık yoksulluğun
İzavura lar bize ağlıyor şimdi
IV
Bütün kirlenmelere
Kapattıkça kapılarımızı
Alıcılarımızdan girdiler
Odamızın sıcaklığına
Önce kültürlerimizi yozlaştırdılar
Sonra çaldılar duygularımızı
Gün geçtik çe
Kendi maymununu yarattı sermaye
Haber dediler
Pisliklerini döktüler eteklerinden
Kim kiminle yatmış
Kimin şeyi kimin neresinde
Piç ettiler yaşamı
Piç ettiler serpilip gelişen hayatı
Şimdi
Medya maymunlarının
Salyalı dudaklarından
Hortumlananm kanı dökülmekte
Emekçi halkımın
İki bacak arasına asılmış sevda.
Yoksulluğun-
Bekareti satılmakta otel odalarında.
Şose boylarında aç kadın
Doyurabilmek için bebesini
Sarkık memelerini okşatmakta
Yüzünü yitiren insana
v
Fabrika kapılarında
Makina lar dan değersiz
Kendi mezarına kazmakta emekçi
Kul edilmiş insanlık kula
Nazım Hikmet vatan hainliğine
Devam ediyor hala
Vay be vay anasını be
Tükürmeli böyle yaşama
Nereden nereye geldik böyle
Vay benim
Çürümüş damaklarımda
Kırılıp dökülen dişlerim
Henüz çiğnenmeden çalınmış lokman
Vay benim omuzdan düşen kolum
Vay benim bir defa bükülüp
Bir daha doğrulmayan belim
Nereye böyle ayaklarım
Niçin susarsın dillerim
Neden görmezsin gözlerim
Baksana, duysana, görsene
Nazım Hikmet vatan hainliğine
Devam ediyor hala
VI
Nasırlanmış
Çatlak derisinden
Kanımı sızdıran
Ellerim
Bırak yazma gayrı
Yarına kalsın güzel sözler
Sevdalar aşklar
Tutkularım aydınlık özlemim
Sakın ha Abidin
Sakın çizme
Mutluluğun resmini
Hele bir sürelim maviye yelkenleri
Hele bir varalım gelecek o günlere
Sakın ha Abidin
Sakın çizme mutluluğun resmini
Bir umudum kalsın yarına
Bak gül yanaklı bebesini emziren
Anneler
Zehir içiriyor bebesine
Sarı balık yitirdi rengini
Sakın ha Abidin...
Bu kahır öldürsün beni
Çizersen
Çürütürler mutluluğu
Kırılır direncim
Gelecek nesle kalsın
Mutluluğun resmi
VII
..
Biraz daha bekle be Abidin
Hele bir hanımeli açsın
Tanyaların çığlıkları açsın balkonlarımızda
Güneşe başkaldırsın
Utancını kasketin altına saklayanlar
Gözden kaçan gerçeğin
Dile düşen adıdır isyan
Hasret yangını
Dudaklarımdan
Özgürlük türküsü dökülsün hele bir
Hele bir
Yürek diretilsin
Diş bilensin
Yarınsız kalışlara
Kırılsın bilekte zincir
Yıkılsın hücreler
Sevdam ulaşsın bulutlara
Baksana Abidin
Nazım usta
Vatan hainliğine
Devam ediyor hala
Vııı
Özgür bir dünya düşlerken
Hortumlandı damarımda kan
Emek yenik düştü
Kasalarını vatan sayanlara
Afrikalılar gibi yaşıyoruz da
Avrupalaştık diyoruz
Kendi kabuğuna çekilmiş
Cevahir yürekliler
Sarhoş ağızlara yenik düşmüş
Direniş türkülerim
Barlar pavyonlar
Devrimci tüketiyor
Kafatasçı üretiyor
Salyalı dudaklarda sarhoş naralar
Umut ayaklar altında
Emek katlolmakta fabrikalarda
Nazım Hikmet vatan hainliğine
Devam ediyor hala...
IX
Yüz yıllık
Bir direniş türküsü Nazım
Bazen şiir olur
Bazen türkü
Bazen kaygısıdır kan içicilerin
O şimdi
Başı göklerde bir çınar
Çalamamışlar güneşini
Rüzgarlara bırakmış şiirlerini
Onun türküsü gelir uzaklardan
Rüzgarın kanatlarıyla
Dağlar türkü söylüyor
Nehirler ağlıyor
Kalemim
Pis yüreğime
Dalıp dalıp çıkıyor
Kahpeliğin ırkçılığın
Ve satılmışlığın
Yüreğimde sevdası Nazım´ın
Ellerimde isyanı
Yıllanmış bir çınar
Başı yıldızlarda
Yüzüncü yaşında
Vatan hainliğine devam ediyor
Nazım Hikmet RAN hala
OCAK 2002
abdullah oral
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com