KARANLIKTA
Yürüyorum karanlıkta;
Uygunsuz ve karmaşık düşüncelerle.
Aydınlığı arıyorum karanlıkta;
Uykusuz ve paslı gözlerle.

Korkuyorum aslında; karanlığı yaracak ışıktan.
Çıkmak istemiyorum ki! Karanlıktan.
Korkmuşum bir kere ışıktan.
Alışmışım karanlığa; annemden doğmadan.

Çıkıyorum; karanlık merdivenleri adım adım.
Yalnızlık, benim ahbabım.
Merdivenin sonu da aydınlık,
Eh, orası biraz da kalabalık.

Yoruldum merdiveni çıkmaktan.
Zaten ışık istemiyorum ki ben.
Hem kalabalıktan da korkarım ben.
Karanlığa da yalnızlığa da ihanet edemem.
On?lardı beni ilk seven.

Hoşça kal!
Karanlığa gidiyorum ben.
Karanlıkta bir şey arıyorum; ama onu diyemem.
Ortalıkta ne NUR var, ne de O?ndan bir ses.
Aradığım buydu işte; O?ndan bir ses.
Karanlığı bu yüzden sevdim ben.

Karanlıklar ışığı aydınlatsın.
Düşümde ki NUR?um bana gelsin.
NUR?umu aradım! ben;
Ama bulamadım.
NUR?um ölmüş! benim.
Yalnız kaldı elim, ayağım ve tenim.
Bir de yüreğim.

Madem yalnızlığa mahkûm oldu cesedim!
Varsın karanlığa mahkûm olsun;
Düşlerim, ruhum ve gözlerim.
Artık bundan sonra NUR´un yolunu değil,
Sonunda NUR olan; ölümün yolunu gözlerim.


28.06.2006

Kanatsız Melek

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com