Etini Değil Ruhunu Öperim



Hatırlar mısın / Bir eylül sabahıydı
Ne görkemli bir törenle / Beyazlara büründü
Kara kaplı kitaplar
Hukuk, Gülhane de Morgda
Gönlümüz firari / İşgal altında ki sokaklarda
Kapı önünde türküler yakılırdı
Öfke, acı, sevda karışırdı sesimize

Kışlalar doldu bu gün
Doldu boşaldı bu gün
Gel gardaş görüşek
Ayrılık oldu bu gün

Ölümle yaşam arasında, bir güldü sloganlar
Kaçımız bir daha görüşemedik / Ne içerde ne dışarıda
Kaçımız çürüdü bez parçası gibi / küf kokulu hücrelerde
Ve biz, inadına insanlık dersi verdik
Nasibini alamamış / Eli kana bulaşmış adamlara
Sence nasıl severlerdi çocuklarını
Hangi sabun temizlerdi ellerinde ki lekeyi
Ve anlayamam / nasıl öperlerdi sevgililerini
Sevgi incinmezmiydi / Öpülürken dudaklarından
Aşk kimbilir kaç kez intihar etmişti
Adı yakışmayan ağızlarda

Hatırlarmısın sevgilim / Nazım ustayı anardık her görüşte
Sana don getirdim derdim / gözlerinle severdin ellerimi
Üzülürdün benim için
Beni bekleme yarim derdin / Daha çıkmama çok var
Belki de güneşi bir daha görememek?
Bilmezmisin
Onurla beklerdim her görüş gününü
Yıl dediğin nedir ki yarim / Bir damla su
Tuttuğu göle inat, onurla ağartırım saçlarımı
Bayrama gelir gibi gelirim / Beyaz giyerim
Ve alışamam yirmibirinci yüzyıl aşklarına
Senin, hücrende dik tuttuğun başını taşırım sokaklara
İşte bu yüzden, beklerim yarim
İşte bu yüzden, etini değil
Ruhunu öperim her gece

Sensiz yattığım döşeklerde

Güler Ataş




güler ataş

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com