Erkeklerde Ağlar
PİŞMAN DEĞİLİM

Bize hiçbir yerde hayat yoktu
çalışmak zorundaydık çalıştık
zehir soluduk zindan atölyelerde
zaten başka çaremiz yoktu..

Konuşmak yasaktı adaletten ve siyasetten
girdiğimiz her yerde yalnız bırakıldık
susmak mümkün olsaydı, mümkün olsaydı görmemek
duymamak mümkün olsaydı olup biteni şayet
o vakit zıpkın yemiş balık gibi susardık elbet
kara bir cahil gibi, dut yemiş bülbül gibi susardık
iyide ederdik kendimizce iyi de ederdik
terfi ederdik, zam alırdık, yağ bağlardı göbeğimiz
her gece başka davete katılırdı hanemiz
araba, ev, yazlık hiç dert değildi o zaman
insan hele bir onurunu sattığı an
nasıl açıldığını gördük kapılarını düzenin
velhasıl gördük dost bildiğimiz kaypaklardan

kunduramızda çamur, midemizde hamur
hiç eksik olmadı hanemizden kahır
yine de yürüdük, yalnız kaldık, horlandık,
satıldık üç kuruşa yinede durmadık yürüdük
onuncu köyden kovulup on birinciye sürüldük
sevdik yinede her gördüğümüz insanı
çeşme dediler suyun içtik, toprak dediler bölüştük
Bırakacak pek bi şeyimiz olmasa da yarına
sevdalandıkta hani çoluk çocuğa karıştık
bildiğimiz halde her gün sürüklendiğini
her an daha bi sefil karanlığa dünyanın
ve bildiğimiz halde gül yüzlü evlatlarımızın
en fazla on altısında hayatlarından bezip
oyunsuz yorgun elleriyle yapışacaklarını yakamıza
arayacaklarını bildiğimiz halde bulamadığımız soruların cevabını;
bu dünyaya ne diye getirildiklerini mesela
yada kaç paralık adam olduğumuzu tartacaklar kafalarında
ve bizler, her kavgaya gönüllü gidenler hemide
ilk ve son eğilişi olacak belki cevapsız boynumuzun
ama yinede pes etmeyecek yılmayacaksın öyle
öyle güneşe serilmiş pestil gibi yatmayacaksın arkadaş
bizden geçti artık gibi laflar yakışmıyor benliğine
misket havası değil ki bu senden geçsin zamanı
sen bir an bile düşünmeden soyunmadın mıydı hayatını
devrim dendiğinde hala delirmiyor mu damarda kanın
sen değil miydin elinde o bayraklarla haykıran meydanlarda
sen değil miydin bin çeşit işkencede sahip çıkan yoldaşına

Çünkü bize hiçbir yerde hayat yoktu
yoldaşlar vardı da suretleri soluktu
önce okulda dışlandık sonra bir evin içinde
hala bir tokat beklerim, olur olmaz sevinince
ne zaman gülsem, az bi neşeyle dolsa ak yeri yüreğimin
eksilir sanki kırılır bir yanlarım insanlığın önünde
yıkamadık diyedir faşizmin kalelerini ha yakamadık diyedir
ama bilirim anamın ak sütü
ve babamın alın teri gibi bilirim, bilirim ki;
bir gün bitecek bu zulüm, akan kan,
bu çürümüşlük, bu yalan, bu ihanet
bir gün geri alınacak tek lokmasına kadar hakkımız elbet
önce kendime söz veriyorum sonra yoldaşım çocuklara
söz veriyorum ki güneşli yarınlar bizimdir; umut bizim, aşk bizim
elimizden alınan kaç hayat, kaç güzellik varsa bizim
pişman değilim diyebilmelisin arkadaş ve aynı yolu yürümelisin
bin ömrün daha olsa üstelik, bir yürek misali sıktığın yumruğunla
ve bin ömre bedel bir tek çocuk kaldıysa bizden yarınlara
tek başına dimdik bir dağ gibi yine yürümeli
yine direnmeli / yine sevmelisin

25.08.2006



ERKEKLERDE AĞLAR

Korkuların orta yerinde
Aldatmaların, endişelerin,yalanların,
Ümitsizliklerin orta yerinde
Aşk için ağlıyorum.
Kavganın orta yerinde
Orta yerinde kanlı ve sivri dişli kentin
Aşk için ağlıyorum

Gör beni aşk, bul beni tanrım sana yalvarırım
Öylesine yalnız, kapanmış perdelerim ağlıyorum
Hayatımın orta yerinde
Tamamen orta yerinde başlangıçların, çıkışların
Senin için demeyeceğim
Aşk için ağlıyorum.

Senin yanındayken, kalkanlarımı kaldırır, silahlarımı gizler, en savunmasız ve korunmasız halimi alırdım?

Hayrettin TURAN

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com