YORGUN ADAM
Gözleri dalmıştı adamın...
Tadı kaçmıştı şarabın...
Yorgundu elleri,
Tutamıyordu... küfrederek kalemi!
Yorgundu yüreği...
Forsaydı...
Çekemiyordu artık küreği...
Durgundu...
İzlemiyordu lütfederek alemi...
Yorgundu yüreği adamın...
Küçülüyordu gözbebekleri...
Küçülüyordu adımları
Büyüdükçe metre karesi odanın.
Dağılıyordu kırmızısı...
Ülserine şarabın...
Yorgundu yüreği adamın...
Değeri beşpara etmezdi yırtık sayfaların!
Ciğeri beşpara etmezdi,
okurken gülen tayfaların!
Yorgundu işte...
Yorgundu yüreği adamın!
Bir parça ıslaklık kalmıştı gözlerine yakın! ve...
Sende sus... Ağlamak deme sakın!
Ne aşkın ne de sevdanın...
Prosedürü eksik kalmış bir yerinde yaşamın...
Tam ortasında kalmıştı...
Yüreği yorgun adamın!
Ortası olmayan kenarlarda,
Kenarı olmayan ortalar, yırtık resimlere saklanırken...
Yorgundu işte...
Yorgundu yüreği adamın!
üç beş tadı kalmışken yaşamnın,
Hoş gelsede...
Hoş gitsede...
Yüreği kanadı kırık bir kuşun yüreğine yakın...
Yüreği... Yorgun Adamın
serdar eroğlu
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com