ben çocukken,
ben çocukken,
yağmurlarda,küçük derelere barajlar yapar,
çamurdan bebekleri,güneşlere salardık.
komşu bahçeleri,sanki bizim malımız,
elma taşlar,eriği çiçeğinden çalardık.
ben çocukken,
kış geceleri komşusuz bırakılmazdı evler.
akşam oturmalarında mısır patlatılırdı,
soba üstlerinde kavrulurdu kestaneler.
televizyon henüz hikayeden anlatılırdı.
ben çocukken,
evcilikle öğrenirdik doktor,hemşire olmayı..
mahsustan anne baba olup, darılıp barışmayı..
bahçelerdeki düğünlere, neşeler imrenirdi.
kol kola muhabbette, halaylar çekilirdi.
ben çocukken,
sahibinin sesi plaklarıyla,iğneli pikaplarda,
Yüksel Özkasaplar,Nuri Sesigüzeller çalardı.
radyoda Nezahat Bayram´´cevizin yaprağı dal arasında´´yı söylerken,
annem hüzünlere dalar, efkarla türküye katılırdı.
ben çocukken,
´´aileye mahsustur´´yazan sinamaya mahallece gider,
fakir kıza acır, zengin oğlana şımarık diye kızardık..
Cüneyt Arkın bir efsaneydi sanki, onunla kütülükler biter,,
iyilikler kazanırdı,bizde gerçektenmiş gibi alkışlardık.
ben çocukken,
mahallede bir tek Zihni abinin eski bir cipi vardı..
meşhur yokuşumuzdan, iki aşağı bir yukarı anca çıkardı.
bayram harçlığı beş,on kuruş,giysisi basmaydı..
ben çocukken,çocukluğun tadı bir başkaydı...
Gülden Işık
16kasım 2006
Gülden Işık
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com