Gülperi
Sevdiğim hilal kaşlı, kara gözlü bir peri
Bemeyaz ince parmakları yumuk elleri
Ay gibi parlar yüzü, hiç aratmaz feneri
Sevdayı ben sende tattım gülperi

Üzerime iner hasret katar katar
İndikçe ayrılık içime batar
Bir güzelin yanında bir namert yatar
Üzülürüm düşündükçe gülperi

Rüzgar esse de şu derdimi dağıtsa
Yine neşelensem eskisi gibi
Umutlarımı yazdığım şu küçücük kağıtsa
Rüzgar dağıttı onları gülperi

Evleri yüksek tepe üstünde
İçerim zehir olsa testinde
Nişanlanıp o yüzüğü kestin de
Evlenmeyi ben neyleyim gülperi

Yanlış mı düşünmüş şu garip kullar
Herkesin elbette bir de dengi var
Davul bile dengi dengine çalar
Yanlışı başta yaptım gülperi

Yavaş yavaş dağılır efkar
Yüreğimde bir dolu ağırlık var
Akşamları gözlerimi kan tutar
Yavaş yavaş ben ölürüm gülperi

Ah! kader ağlarını ördü bir kere
Yarın bir gün vurulurum boş yere
Çırpınan yüreğin çıkar yeni sefere
Ağlamanın yeri şimdi gülperi

Namludan çıkmadan sevda kurşunu
Bilemezdim elbet efkarın en zorunu
Daha salamadan turna kuşunu
Nişan davetiyen geliverdi gülperi

Uzun saçlarını salma rüzgara
Saçların batar yüreğim yara
Nasıl kıyarım o kapkara saçlara
Un ufak etme yüreğimi gülperi

Rüzgarın en serti esermiş kışın
Dağlardayım şu zemheriye karşın
Hasret olup üzerime yağışın
Ruhuma elveda dedirtiyor gülperi
Hasan Durmaz

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com