Gönül Limanı
Gönül Limanı
Sessizce ayrılmak istiyorum gönül limanından.
Serseri damlaları silerek,
Ardan egilimiş,düşüncelerin soğuk sılasından.
Yine geçiyorum gönül kentinin ıssız limanından...
Damlalar boğazıma düğümlenip,
Biraz da hayallerin elemi ile hüzünlenip,
Bi-çare,sessizce ayrılıyorum gönül limanından.
Demir alıyorum dehrin sıcak denizinden.
Özlediğim eski besteyi mırıldanıyor tayfalar.
Çatlamış dudaklarımla sessizce eşlik ediyorum.
Bir su damlıyor bulutlardan dudaklarıma,
Bir hicran damlası yağıyor yanaklarıma.
Güvercin çığlıkları sağır ediyor semaları.
Semaların gözbebeği kahrediyor umutları.
Umutların gölgesinde yalnızım yine.
Yine çareler arıyorum çaresiz derdime.
Bak! Bir yıldız daha öldü gecenin koynunda,
Tükenmeyecek sandığım bir umut ışığı daha öldü!
Dalgalar bir buse konduruyor tertemiz alınlara.
Kulağıma garip besteler fısıldıyor.
Gözlerime dokunuyor bir anne sıcaklığı ile,
Bırakıyorum kendimi özgür kollara.
Yüzüne bakıyorum ve sonsuzluğu onda görüyorum.
Anlıyorum,gönül limanına sığamıyorum...
Bir gemi ayrılıyor sonsuzluğa bu limandan.
Kimse bilmiyor,anlamıyor,nereye gidiyor!
Ve nihayet özlediğim besteyi mırıldanıyorum.
Ne garip,artık medcezire döndü salıncaklarım!
Göz nurumun tükenmek nedir bilmeyen çığlığı,
Yanaklarımda sallanıyor,çağlanıyor...
Ayak bileklerim sanki hayatın ortasında.
Ağır ağır batıyorum umutların son noktasında.
Bileklerime kadar buza boğuluyorum.
Sanki can kuşum kanatlanıyor tenimden.
Ben gidiyorum sonsuzluğa benden.
Bir parça alıp götürüyorum senden.
Bir parça da anıt olsun diye almıyorum alemden.
Geçiyorum hem benden hem senden.
Biliyorum,gönül limanında çok erken ölüyorum ben...
Recep Ergin
RECEP ERGİN
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com