DÜĞÜN, ÖLÜM ve DİLEĞİM
Bir keyif yemeğinin ardından çıktım sokağa
Farkettim benzemiyordu büyüdüğüm konağa
Hafiften ruhumu yansıtmakta sert, soğuk hava
Hatıralar tahayyülümde çıkmışlardı ava...
Önce âsûde bir portre çizildi gözlerimde
Hayal ettim güle döndüğünü ilk sözlerimde
O rüyanın yağmurlarında hızlandı adımlarım
Açıldı bir pencere, canlandı yâdım
Kulağımda perde perde yükseldi mazi sesler
Büyük bir arzu ile doldu içime hevesler
Yaşamak istedim, tekrar, o pek güzel günleri
Sevincin zirvelerini gördüğüm düğünleri
İnledi içimde vuslat iştiyakîyle neyler
Külhanbeyli ses ve edasıyla sokakta heyler
Belirdi... Göründü upuzun bir düğün alayı
Bütün davetliler uğraş edinmişti halayı
Dokunulsa düşecekmiş gibi önüne yelin
At üzerinde nazenin oturmaktaydı gelin
Kızın en huzursuz günüydü ve fakat en mutlu
Belki de ömrünce yaşadığı tek gündü kutlu
Bilmem kaç yıl sonra işittim vefat ettiğini
Boynu bükük iki evlat bırakıp gittiğini
Böyle bulutlu, sert bir akşamda gömmüşler kızı
Gördüm ağaç altında, hissettim bir acı sızı


Titredim bir an, sükut içinde durdum öylece
Batıyordu güneş; akıyordu ruhumdan gece
Gök boşalıyordu yaşayanların duasından
Kokusunu aldım cennettekilerin topraktan
Muhteşem coşkusunu yere inen bulutların
Seyrettim arkasından sema eden kavakların
Bu, hoş bir davetti bana mekanın ötesinden
Gitmek istedim bulutlara zaman ötesinden
Dileğim kaldı içimde kuru bir kök olarak
Baktım ağaçlara yapraklar misali solarak

Fatih ÖZTÜRK
fatih öztürk

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com