Gelseydin
Gelseydin
ölüme yenilmiş bir çocuğun yüzündeki masumiyet
bir kez daha sürdü beni savaş meydanlarına
yeni baştan yaratmak için bütün evreni
ellerimdeki kanı sana da bulaştırdım
acısız hayat yok gülüm bütün galaksileri dolaştım
bir dilsizin konuşmayı özlemesi gibi
özledim sesini bir büyük yalnızlıkta
elimle dokunarak adını buldum içimdeki mavinin
kabuğunda eski zaman iniltileri
ey yüreğimin pıhtı tutmuş şahdamarı
söylesene bu sessizlik nasıl bozulur
çıkıp gelsen kurşuni sisler içerisinden
eski zaman tanrıçaları gibi salınarak
biter dilsizliğim her yan çağlayan olur
düşlerimde deniz kabukları topladım ellerim kesildi
ömrümün berrak sularında taş sektirdim karşı kıyılara
suda suretimi gördüm bütün aynalar kırıldı
gelseydin dururdu belki nabzımda atan sancı
ırmaklar taşıdım yıllardır ellerim yosun yeşili
tutunacak dalım olsaydı geçerdim bütün özlemleri
zamanda birinci gelirdim bütün saatleri bozarak
sana gelirdim ödülüm mavi bir uçurtma olurdu
gelseydin bir zeytin ağacı dalına asardım geceyi
her şey beyaz bir ışık olurdu gözlerinden yansıyan
dudaklarının kıyısındaki ince çizgide saklanırdım
ölüm bile bulamazdı beni paslı hançeriyle
kat kat biriken yorgunluğa dar geliyor içimdeki cam sürahi
kırıldı kırılacak bu iyiye alamet değil
on parmağım on yerinden çivilenmiş duvara
gelseydin kanım akmazdı kurtulurdum böyle yaşamaktan
dün gece sen hücremde dolşırken ayaklarından öptüm
demir parmaklıklara takıldı dudaklarımdaki sevinç
bir özlem getirdin ki dağlar kadar döküldü benimkine
akıp duvarın çatlağından birlikte karıştık geceye
dağlı yalnızlıklar çekerdim rüzârında tararken saçlarımı
tek bir kelimeye uzanırdı dilim aşk olurdu alfabem
sense kitaplar gibi konuşurdun baştan sona
ben yüreğimin sayfaları arasında susardım
gelince ne güzel gelirdin çekilirdi bütün kalabalıklar
elinde ya bir çiçek olurdu ya da bir kitap
dalıp giderdim gözlerine mealim olurdu kirpiklerin
içine al beni kaçır beni buralardan
Mehmet Ali Yazıcı
Mehmet Ali Yazıcı
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com