BATAN GÜNEŞLE ÖLÜM
Bitimsiz geceler yaşanır yokluğunda
Gidişinle solar en parlak güneşler
Hayalin kibrit olur gözlerimde
Karanlıkta bir külü ateşler
Hasretin zehirli bir ok şuramda
Öldürmez de ondurmaz da
Derinleşir yokluğun çığ gibi
Adın çığlık olur dilime düşer
Ellerimde ölüm soğukluğu
Yuvarlanır adın yüreğime düşer
Umulmazlardan gelmiştin bana
Umulmadık bir anda
Yine umulmadık bir anda
Yitip gittin bir ummanda
Gittin sen bir bilinmeze
Geri dönülmeze gittin
Gayrı boş yeni ümitler ekmek
Nafile senden hala medet umsam da
Hayalin beynimde bir kurt
Kemirmede ömrümün kalanını
Düşünmeden edemem yine de
Yokluğunun varlığı alır tüm zamanımı
Odamda şekil değiştirir eşyalar
Neye baksam seni görürüm
Sokak lambaları kırılır dışarıda
Hayalin ışımaz olur sonra
Cılız bir gölge duvarlarda
Gözlerim öylece kalakalır
Bir hayal el bile tutmaz elimden
Yüreğim burkulur ince bir sancıyla
Gelirsin belki bir gün inancıyla
Tutunurum umut kırıntılarına
Damla damla eriyor yanan mumda
Ömrümün son demleri
Öyle bir nokta koydun ki zamana
Dün, bugün, yarın - sildin gittin herşeyi
Dalımda açan filizler solgun
Yüreğimde yeşeren ümitler ölgün
Her şey yitti gitti her şey
Alıp başını gittiğin gün
Gündüzler şimdi zindanım
Geceler çekilmez hicranım
Sızlıyor inceden inceden her yanım
Nedir bu hayal kapımda gördüğüm?
Seni bir ömre bedel bilmiştim
Kana kana içilen su gibi
Su içmeye inen ceylanın korkusu gibi
Hep var olacak demiştim
Hatırlarım dün gibi hala
O mel´un Nisan akşamını
Yaz yağmuru gibi
Saman alevi gibi
Bir başka çıkıverdin karşıma
Başladı o yolculuk meçhule
Adımlarımı yavaş atsam da nafile
Fırtınaya kapılmış gemi misali
Yelkenlerim fora uçuyorum
Kalmamış sığınacak liman
Okyanuslar ortasında batıyorum
Sana olan aşkımı avaz avaz
Rüzgarlara haykırıyorum
Titriyor anarken adını dudaklar
Yakın oluyor yokluğunda ıraklar
Bilmezdim ölüm bu kadar yakın
Yatağımın başucunda
Kendimi koyverdim iyiden iyiye
Sana götürsün beni taşkın ırmaklar
Varlığımın ebedi yokoluşunda
Kana kana içiyorum ölümü uğruna
Bir gün batımında doğmuştun
Bir gün doğumu battın içimde
Dağlara bir dolu kasvet yükleyerek
Gündüzler geceler eş oldu içimde
Ömrümü tükettim seni bekleyerek
Yüreğim hala atmada ağır aksak
Durdu duracak bir saat gibi tekleyerek
Doğuşunla gördüğüm o akşam güneşi
Bilir miydim gördüğüm son aydınlık olacaktı?
Çektiğim acıların kainatta yok eşi
Bilemedim, yazık, hiç bilemedim
Bu sevginin de sonu ayrılık olacaktı...
Gürcan Günay
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com