Sen Yoksun Anne (Ansızın Anne)
Anne ansızın sen düştün gözlerime,
Yine sen içerime...

Anne göz yaşlarım artık Fırat´a karışıyor,
İçimde ki yagınla Munzur bile eriyor.
Ruhum zindanlarda daralıyor
Sen yoksun anne...

Sensizliğin sekizyüz ondokuzuncu gününde,
Bilmem kaç bininci saatindeyim...
Yitirilmekteyim, bitirilmekteyim,
Ölmekteyim ansızın anne...

Ne yar görür gözüm ne de kâr,
Her geçen gün yüreğime bir mıh çakar,
Erzincan´dan, Kemah´tan trenler kalkar,
Ben yokum içlerinde, sen yoksun anne...

Gece tenhileşince,
Geceye hüzün düşünce,
Velhasıl yangınlar ciğerime düşünce,
Ebedi olur sanki gece anne...

Soframda biraz zeytin var,
Biraz peynir ve çay.
Onlar dahi olur zay,
Sen olmayınca anne...

Ben gecelerden etsemde feragat,
Onlar bırakmıyor fakat,
Bende ki bu karabaht
Beni bırakır mı anne?

Sen olaydın yanımda,
Ben yanaydım her saniye.
Sen olaydın yanımda,
Ben yine mahkum olaydım gecelere...

Deli yaşım,
Hoyrat bakışım,
Asi küheylanlığım,
Bir anda bitti anne...

Ezanlar okunur;
Namaz kılarım,
Nur yüzün aklıma gelir,
Secdeye akar göz yaşlarım anne...

Anne ansızın sen düştün gözlerime,
Yine sen içerime.
Sensizliğin sekizyüz ondokuzuncu gününde,
Bilmem kaç bininci saatinde;
Göz yaşlarım artık Fırat´a karışıyor anne.
Dayanamıyor yangınıma Munzur bile,
Tükenmekteyim,ölmekteyim anne...


28/11/2005-Salı
İbrahim Nazım Ülker
İbrahim Nazım ÜLKER

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com