Yine Senin Sefaletinde.(Sensizlik Çatışmasında)
Bu gün sensizliğin;
Ben diyeyim üç,
Sen de ki dördüncü kışındayım.
Ve ölümün bilmem kaçıncı çeşitini yaşamaktayım.
Oysa atalarıma,
Toprak altındaki muammalara,
O kadar özeniyorum ki;
Onlar bir kere ölmüş,
Her ne olursa olsun çeşiti.
Koşarak beyaz bir nura,
Canlarına öyle demişler elveda.
Bende koşuyorum her gece,
Çakılınca sen kan revan gönlüme,
Adi bir karanlık beni zehirleyince,
On dördüncü ayın,
Ve beşinci mevsimin içine girince,
Koşuyorum bir nura bende.
Fakat nur ki ateşlerdense,
Ateş ki sense;
Başkadır ölüm.
Acı,sancı ve yalancıdır...
Yarın yine kör karanlıkta açarsın gözlerini.
Ölmek bir kereyse güzedi.
Ya senin eşliğinde,
Senin mahkemende,
Senin azrailliğinde,
Ve de sensizliğinde ölmek...
Ölümlerin en acısıda yaşarken ölmek...
Ben her daim gecelerdeysem,
Her daim sensizliğindeysem,
Hangi ölümlerdeyim ölüyorsam halen? ...
Defalarca can veriyorum bir mülteci gecede,
Yine senin sefaletinde.
Mayınlara basarken yüreğim militancasınsa,
Kavuşmak isterken senin gönül karargahına,
İnfilak ediyor yada can veriyor;
Bir sensizlik çatışmasında....
Ölüyorum,ölüyorum,ölemiyorum...
Sürgülü bir derin sevda namlumda,
Sensizlik çatışmasında,
Beşinci mevsimde koşuyorum sana...
Yaşarken ölmek pahasına;
Seviyorum,seviyorum,seni seviyorum...
Sen kimsin birde bilsem,bilemiyorum...
Belkide aşkımı, aşka aşkımı seviyorum....
İbrahim Nazım Ülker 11-12-16 Aralık _2005 Günleri
İbrahim Nazım ÜLKER
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com