Yirmidört Asırdır...
Bilir misin hemşerim gurbeti;
Gurbet günlerini,Filistin askısı geceleri? ...
O gecelerde sol yanına vurululan mermileri.
Ardı arkası kesilmeyen yıkılmaları,
Izdırap içindeyken bulamadığın sabahları,
Rüyanda erebildiğin vuslatları.
Bilir misin hemşerim?
Ruhum soyutlarşırken,
Bir hayin gurbet gecesinden,
Hasret ki esir almış içerden...
Vermiş canı yangınlara,
Savrulurken küllerim bir zalim gecenin ellerinden rüzgara;
Yaşasak mı iyi,ölsek mi bir gün daha...
Gurbette zaman nedir bilir misin hemşerim?
Dondurulmuştur,çakılmıştır zaman,
Duyarsın çakılışın acısını ruhudan,
Ve dururken kainat;
Sen gidersin ölüme an be an...
Gurbet mum yakıp ardıklarındır.
Derlerya kaçan büyük balıkıtır,
Ah kaçan canımdır hemşerim...
Gözlerden kan damlatandır,
Gurbet karanlıktır,
Gurbet vicdansızdır...
Hemşerim vuslata senin için;
Yirmidört gün kalmıştır.
Bizde sende kalan;
Yimidört bıçak yarası,
Yirmidört ölüm duası,
Ve yimidört asırdır.
Yirmi dört asır...

07 ARALIK 2005 SAAT:21.00
İbrahim Nazım Ülker
İbrahim Nazım ÜLKER

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com