SOR BENİ
Nasıl anlatsam perişan halimi,
Gözden akıttığım yaştan sor beni.
Yitirmisen eğer akl-ı selimi,
Vicdanına değil, taştan sor beni.

Peşinde harcadım gençlik çağımı,
Sayamaz oldum saçımda ağımı,
Tipi, boran sarmış gönül dağımı,
On iki ay süren kıştan sor beni.

Seninle gülmedim, sensiz de gülmem,
Vefasızlığa sebep nedir, bilmem,
Hayırsız olsan da ben seni silmem,
Rüyalarda ara, düşten sor beni.

İnsan olan bir can gönül yıkar mı?
Hipokrat yeminli canı yakar mı?
Evlat yarasından hiç kan akar mı?
Hançer vurduğun şu döşten sor beni.

Geniştir bağrım ne koysan dolamam,
Her ne yapsan da ben sensiz olamam,
Kanadı yok kuşum, menzil alamam,
Her kanatsız uçan kuştan sor beni.

Her yüz utanır bir gün dediğinden,
Seven hiç vazgeçer mi sevdiğinden,
Yanıkoğlu tat almaz yediğinden,
Boğazımda kalan aştan sor beni.

Erzurum, 15 Eylül 2006.
Ferat GENÇ

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com