denizde ki ayak izleri
Bulanık seherlerde yitirdim aşkımı.
Kimliksiz günler yaşadım,
yarama tuz serpe, serpe,
yetmedi kurutamadım.
Kurban etmedim hiç bir zaman seni,
ağzımdan düşen küstah sözcüklere.
Bırakmadım yüz üstü,
en aciz, en çaresiz, en uğursuz günde bile.
Kısasa kısas deyip de
tattırmadım sana sancımı.
Gri bulutlarla savaştım.
Ve kasvetli ruhumu sakladım göklerden ötelere,
ay ışığı misali, sana yansımasın diye.
Gittin;
Tepeden tırnağa senle doluyken,
Seni canımla, kanımla, yüreğimle severken,
buz kesmiş ellerinle bana veda edip,
gittin ayın yedisinde beni bırakıp gittin.
Şimdi bana senden kalan,
yarım kalmış bir mazi,
habersiz çektiğim siyah beyaz bir fotoğrafın,
birde film şeridini andıran,
gecelik soyut düşlerim kaldı.
Tütünden sararan parmaklarım yetmedi,
gittiğin günden bu güne geçen ayları saymaya.
Ama seni bekleyeceğim,
bayramlık ayakkabısıyla yatan
bir çocuğun heyecanıyla.
Gelmeyeceğini bile bile
seni bekleyeceğim.
Yıldızlı gecelerden miras kalmadı sabahlar bana.
Ansızın güneşimi çaldılar.
Üşüdüm.
Şehrin nokta ışıkları batarken ciğerime,
seni özledim,
kısır bir kadının çocuk özlemi gibi.
Belki de yarı çıplak bir sokak sefilinin,
soğuk gecelerde özlediği bir palto gibi seni özledim.
Coşkun ırmakların önünde bir duvardım
yıkıldım.
yatmadan önce resmine baktım,
sevdam ağladı bende ağladım.
Yaşayacak gücüm vardı sen varken
sen gidince oda kalmadı.
Yaz yağmurundan sonra kokan
toprak kokusuydu bizim sevdamız.
Belki de doruklarda öpüştüğüm
hakimiyet esintisiydi kim bilir.
Şimdi sevdamı arıyorum kaybettiğim dar sokaklarda.
Ve bulanık sis çökmüş eylül akşamlarında.
Sorgusuz götürdüler seni benden.
Kıydılar sana verdiğim cana.
bir sonbahar akşamı kopardılar seni benden
insanlık vasfı biten,
uzun boylu gölgeler.
Sevdamdan da vazgeçtim seni arıyorum.
Her gün batımı arşınlıyorum denizi.
Adımlarımla aşıyorum dalgaları.
Ufukta arıyorum seni yaşamak için,
Dönüp de baktım ki miadım dolmuş.
Güneşi tutuyorum sana vermek için,
buhranlar sarmış beni, vakit geçmiş akşam olmuş.
Ben denizde bıraktım ayak izlerimi,
belki bulur, belki görür, belki yürürsün diye.
Bir gün yırttığında karanlıkları,
rüzgarın kollarına bırak günahsız bedenini.
Yüreğinde hisset
genzini yakan tuzlu deniz kokusunu.
Gözlerini açta bak,
dinle dalgalarla karışan martı seslerini.
Gün gelecek seni bana getirecek,
denizdeki bu ayak izleri
mustafa pakır
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com