bırakma beni baba
hayat bana oyun oynadı
ellerim yumuk yumuktu oysa
gözlerim ana rahminden çıkmış gibi
kapalıydı,görmüyordu
dudaklarım hep seni diyordu baba
seni diyordu..

şimdi o kadar yıldan geriye kalan
bir damla ömrümü yaşarken
yine seni diyorum...

bir avuç umutla
ve iki damla yaşla geride kalanlara
sana geliyorum baba
hayat o küçük kızına oyun oynadı hiç hissettirmedi varlığını
ölümün
bu oyunun sonu yanıbaşımızdaymış
oysa.

ben hayatta kaldım
basık mekanlardaki okey taşlarında
dimdik dağların soğuğunda
ben her gece sarhoş olduğum
bitmez karanlıkta kaldım;
bir de ben
hiç tatmadığım duygularda,sevdalarda
tükenmeyen umutlarda kaldım..
ben,
ellerimi avuçlarında sıktığında
kaldım baba
al ellerimi avuçlarına
hiç bırakma baba,bilmediğim
tanımadığım,tatmadığım soğuklara
hiç bırakmayacaksın biliyorum
şimdi o kadar yıldan geriye kalan
bir damla ömrümü yaşarken
sana bunu diyorum
bırakma beni baba..

oyunlar da acıtırmış canını insanın
anlattın anlamadım
ben ölümü hiç bu kadar yakından
tatmadım...
ben oyun içinde oyun olan hayatı
hiç anlamadım.
ben de bir oyuncu oldum
bir şair oldum hiç okunmayan şiirlerimin
arkasında..
ben her bir şiirimin her bir mısrasında kaldım
yarınlar içimde kaldı
ben sevdada kaldım..

günler hızla akıyor oyun bitiyor
hergün saniyelere meydan okuyorum
şimdi o kadar yıldan geriye kalan
bir damla ömrümü yaşarken
seni diyorum baba
seni diyorum.
ayşegül bozdoğan

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com