Prenses, Genç Ve Martılar
Zamanın birinde
Bir prenses yaşarmış
O şehrin sokaklarından geçerken
Herkes başını öne eğermiş,
Çünkü prensese bakmanın cezası,
Ölümmüş...

Yine bir gün prenses sokaktan geçerken
Fakir bir genç,
Kendinin tutamamış
Ve başını yavaşça kaldırmıp
Prensesin o güzel yüzüne bakmış
O anda prensese aşık oluvermiş
Prenseste o genci farketmiş...

Prenses günlerce kendini saraya kapatmış
O gencin ölmesini istemediği için...
En sonunda genç dayanamamış
Ve gizlice saraya girmiş...
Prensesle karşılaşmışlar
Fakat saray muhafızları
Bizim bu fakir genci yakalamışlar...

Genci krala götürmüşler
Genç aşkının büyüklüğünü kralada anlatmış
Fakat ne fayda...
Kral ´´asın´´ demiş...
Emri duyan prenses
Krala yalvarmış, ağlamış..
Başka bir ceza verilmesi,
O gencin ölmemesi için...

Kral prensesin bu yalvarışlarına..
Ağlayışlarına dayanamamış...

Fakir genci çok uzaklardaki
Issız bir adaya götürmüşler
Ömrünün sonuna dek orada yaşaması için...

Gencin aşkı oradada bitmemiş,
Aşkını kağıtlara dökmüş,
Şiirler, mektuplar yazar olmuş...
Ve sadece martıların buluunduğu adada
Aşkını martılara anlatmış
Gencin aşkının büyüklüğünü anlayan martılar
Şiirleri, mektupları
Saraya,
Yani prensese götürmeye başlamışlar...
Prenseste o mektuplara cevaplar yazar olmuş...
Martılar bu aşka aracılık etmişler...

Aradan aylar geçmiş
Mevsimler geçmiş
Birgün,
Martının biri gencin yazdığı mektubu
Prensese götürüyormuş...
Martı gagasındaki mektubu prensese vermek için
Prensesin penceresine konuvermiş...
Tam mektubu vereceği sırada
Martının mektubu prensese verdiğini kral farketmiş
Bunu gören kral
Çok içlenmiş...
Ve...
´´Bu aşkı hayvanlar bile anlamış,
Bir ben anlamamışım´´ demiş...
Çok üzülmüş...

Yaptığı bu büyük hatayı telafi etmek istemiş
Ve gencin bulunduğu ıssız adaya
Bir gemi gönderilmesini emretmiş...
Ve martıylada bir mektup yollamış gence...
Mektupta prensesle evleneceği yazıyormuş...

Martı hemen çıkmış yola...
Issız adaya doğru...

Martı adaya çok yakaşmış...
Ve sevinçli haberi yoladaki martılarada vermek için
Onlarıda bu düğüne devet etmek için
Gagasını açmış..
Martı gagasını açar açmaz
Mektup denize düşüvermiş...
Bütün martılar denize düşen mektubu aramaya başlamışlar...

Martıların denizin üzerinde uçtuğunu gören genç
Artık prensesin onu sevmediğini
Kendisine mektup yazmadığını düşünmüş...
Oysa gencin tek umudu mektuplarmış
O mektuplarla hayata tutunabiliyormuş...

Genç adadaki deniz fenerine çıkmış
Ve kendini kayalıklara bırakmış...
İntahar etmiş...

Saraydan gelen
İçerisinde prensesin bulunduğu gemi
Issız adaya vardığında...
Kayalıkların üzerindeki
Gencin soğuk bedeniyle karşılaşmışlar...
Gencin ellerinde ise,
Prensesin eskiden yolladığı mektuplar bulunuyormuş...


İşte bu yüzdendir ki
Bütün martılar denizlerin üzerinde çığlık çığlığa uçarlar...
Kaybettikleri mektubu bulabilmek için...

´´Yanlış anlaşılan, anlaşılamayan ve de sevmeseini bilmeyenlere...´´
Selman Ertaş

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com