Adımlarımız Orta Irmak Coşkusu
İşte burada, fırtına öncesi sessizlik te tanıştık bu soruyla,
Sakin fakat güvensiz sanki bir an uçacakmış gibi,
Çıt çıkarmadan, amaçsız ve swit dahi yaptığından habersiz,
Bütün bunca haberli şey olurken ve tak tak atarken,
Dünya?nın kalbi, doğanın çehresinde ve önemlisi anayurt,
İçin için kana gelmekteyken, dinle ey sevgili gafil,
Sen düşünceye kanatsız, duyguya sağır, sanattan uzak,
Topla haydi eşikte uyuyan bohçanı, koy eyerini kısrağa,
İftira gelmeden yetiş iftara, kurul Argun sofrasına,
Ki onlar ırmaklarından hem su, hem can, hem kan alırlar,
Heybetli onurlu dağların eriyen karlarından nasiplerine,
Bak ki uzun kemerli burnu değmede,
Göklerin çelik gerdanına mertlerin,
Sürtülen kama yürekler, zafere bilenmede,
Kılıçlara kın olmada öfkelerin tarihi.

Fakat sakin, fakat kararsız, fakat güvensiz hala,
Yitirilmiş ormanların ve kaybedilmiş dağların düş kırıklıkları,
-Daha çok mu seven varmış bu mukaddesleri?
Bunu yanıtlamasını daha bilemiyorsun,
Dur, düşün, silkelen,
Sen daha fazla sevmesini öğrenememişsin! -

Dileklerin karpuz, kestiğin inançların, yokolan umutların,
Yediğin bin halttır ki, -unutmaların! -

Çift ucunu da bağlamış başıbozukluk engizisyonu,
Bu geçtiğimiz asma köprü, ufak bir rüzgarda sallanıyor,
Adımlarımız ah! Orta ırmak coşkusu olmalı,
Şimdi orada taa savaş kulelerinin
Uzaklarda ki gölgelerinde,
Dinmeli kan,
Sinmeli yürüyüş,
Konuşmalı mantık, geçmişten alarak ders,
Konuşmalı mantık, hemen şimdi,
?Ne yapmalı? ? kutlu soru! ...
semih seyyid

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com