Bi hortlağin son isteğu
Türkiye?yi sev oğlum, Anayurdun,
Kafkasya?yı sev oğlum, Babayurdun,
Dünya?yı sev oğlum, Kendinyurdun!

Vazgeçme ve değişme birini,
yekdiğerine,
Acı verse de sustur dilini,
geçici,
Bil ki her zehirin, panzehiri,
Göçmek istemezsen verici!

***

Farklı kimlikler kuşanıldı bu topraklarda,
Farklı düşünüşler ve yaşayışlar!

Zaman geldi yediler biribirlerini,
Zaman geldi unutuldu sevdalar!

O sevda nedir aramızda kalan,
Bizi bir arada tutan ne idi?

***

Bir ev alırsın,
Komşunu beğenmezsen,
Satar gidersin!

Bir coğrafyadaysa,
Var mıdır, satıp gitmek?
Satarsan Şeytana yüreğini,
Satarlar Azraile bedenini!

***

Hem Türk, hem Kafkaslı olmak,
Neden olmasaydı ki?

Neden olmasın yurttaş?
Kürt, Laz, Arnavut,
Pomak, Boşnak ve Ermeni!

Hepsi birden olabilmek ne güzel!
Empatiyle bakmak karşındakine!
Zenginken yoksul gözlerle!
Kadınken er bakışıyla!
Yetişkinken çocuk yüreğiyle!

***

Bir beden; bir ülkede,
Bir kentte,
Bir semtte,
Bir evde yaşar!
Hatta ?bir zaman?dır bedenin saltanatı!

Bir beyinse; tüm sevgileri,
Tüm renkleri,
Tüm zevkleri,
Toplayabilir kendinde!
Üst-beyinler çağının mutlaka önünde!

***

Oğlum sen ?bir şey? olmak zorunda değilsin!
Her şey olmak da zorunda değilsin!

Seni bir bina gibi düşünüyorum da,
Tek pencereden bakmak yerine,
Dolu dolu, geniş / dar, çok pencereden baksan!
Baksan yüreğinin genişliğine,
Baksan beyninin cümbüşüne!

***

Kalkıp kalkıp pencere kapatanlara,
Kilit altına alanlara dili, kültürü,
Düşünceyi mahkum eyleyenlere,
Şefkatli gözlerle bakılır mıki?

Oğlum sen en iyisini eyleyeceksin
Ve eyleyeceksin de en güzelini!
Her gün başka bir köşesinden bakacaksın dünyaya!
Ve salt seyreylemekte ne?
Bütün o dünyaların zevkine varacaksın.

Hem öyle zor olmayacak, bir bak!
Beynine bir çip yerleştirmişler senin,
Öyle yıllarca kelime ezberlemek,
Dil öğrenmek yok artık,
Bir çipe sığdırmışlar 20 dili,
Olmuşsun çok dilli bir ejder!

***

Oğul kaybetme! Oğullar kaybetmeyin!
Hepsine tek tek gereksinim olacak birgün,
Onbinlerce yılda türedi bu diller,
Ufuksuzların sözüne kanmayın!

Bir uğurda harcar değer bilmeyen!
Sen değer bil, atma aldığını atadan!
Belki sana erişmemiştir bir dil,
O genlerinde saklı, git ve bul!

İnce ince işlemiş Yüce Tanrı!
Kromozomlarda milyonlarca yılın izi var!

Unutma gözlerin açıkta görmezken daha,
Annenin memesini koklayarak bulman öğretildi,
Öğrendin aç olduğunda ağlamasını, güdüsel,
Öyleyse unutma sana yaşam veren bu toprakları
Ve unutma onların üzerindekileri!

***

İsteyerek yada istemeyerek insanlar,
Kırdılar kimi zaman birbirlerini,
Bil ki her şey yoklukta eşit!

Ve herkes kendini varken yoklarsa eğer,
Bütün varlara eşitler belki de kendi kendini!

***

Ey oğul!
Uzayın derinliklerinde yol alırken, birgün,
Tek kişilik geminde, beni anımsa!
Koy müziği çok yabancı olduğun,
Belki de yok olmuş birilerinin!

***

Bir zamanlar kaybedilmiş o dil, o kültür,
Yitirdiğin en önemli şey olabilir! ! ! ! ! ! !

***

Bir gün kanatsız ve araçsız uçabileceğini düşün,
Düşün kulak ziyafetini, kendi ağzınla doyurduğunu!
Uyan uykudan uyan, bir hayale daldırdım herhal,
Kerem ile Aslı gibi barışkan hülya
Ve ardında arsız, duraksız düşlerim!

***

Birgün başımı koydoğum yerden,
Boynumu kaldıramıyacağım!

Bir varmış, bir yokmuş!

Gövdemi bu dünyadan uzaklaştırmış olsamda,
Bil ki çıkıp çıkıp mezarımdan ey oğul!
Gelirim mutlaka çocukları ziyarete!

Kendinizi kaybetmeyin!
Yollarını unutmayın evlerinizin!

Ha birde, Romanları ihmal etmeyin,
Onlar da evsiz,
dilsiz,
yurtsuz kalmasınlar!

-Bu da sizin hortlağınızın son isteğidur! -..
semih seyyid

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com