Nurgün
Merhaba Nurgün
Yine karlı bir gün
Nüksetti içimdeki yara
Büyüdü her yanından
Yeni bir sürgün
Ve bilesin ki mutlaka
Hüznümdür dökülen yollara
Gelirken basma sakın
Bulaşmasın topuklarına..
Değişmiyor hiçbir şey demiştim ya sana
Değişiyor Nurgün
Değişiyor bir anda
Kayalar için için oyuluyor
Dağlar usul usul küçülüyor
Eriyor Nurgün, yürek eriyor
Demir olsa, çelik olsa
Dayanmıyor ateşe
Buram buram eriyor..

Devinimini bilirsin toprağın
Harman ediyor, eti kemiği
Kırk gün kırk gecede
Çiçeklere, ağaçlara
Can veriyor
Vakti gelince
Bu nasıl bilmece?.

Gök değişiyor, yer değişiyor
Her şey değişiyor Nurgün
Gözün görmeden
Aklın ermeden
Hayasızca utanmazca
Değişiyor amansızca
Bende değiştim Nurgün
Bir asırlık zamanın yapamayacağını
İki sözcük yaptı bana
Bu kadar mı eksikmişim Nurgün
Sevgiden yana..

Gözlerimin içine
Başka hayal girmiyor
Öyle derin çizilmiş ki yeşiller
Bir kalemde silinmiyor
Tıpkı senin gibiyim
Sözcükler yetmiyor
Cehennem benim Nurgün
Cehennem içimde yanıyor..

Gel hadi Nurgün
Geç kaldın bu gün
Ay yükselir birazdan..
Hilal faslında
Bir kaç da yıldız ışılda sa
Fena olmaz aslında
Yakarız sigaralarımızı
Şu ağacın altında
Söndürürüz efkarımızı
Bastırıp bastırıp hüznümüze..

Ocak da bitti Nurgün
Bir solukta
Sevda hasret ve çay
Demleniyor ocakta
Gel içelim bardak bardak
Isınır belki içimiz şu soğukta..

Hükmedemiyoruz belli ki gönlümüze
Hükmedelim öyleyse hayallerimize
Halıcı?dan şiirlerle
Başlayalım şiire
Biraz Atilla İlhan
Biraz Ümit Yaşar Oğuzcan
Şiire dalalım Nurgün
Uyku yerine

Bir türkü, bir şarkı getir gelirken
Biri senin biri benim
Şarkılar türküler bilir hasreti
Çekelim nağmeleri derin derin
Yalnızım be güzelim
Yalnızım bu gece
Hadi gel Nurgün
Geç kaldın
Çay suyunu çoktan çekti ocakta..
Faika Sarp

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com