Müebbet Türküsü -I-II
I
önce kol sonra sürgü sonra anahtar açılır kapı
itilirim sırtımdan ben ebedi kıracı kesilmiş hükmüm
önce sürgü sonra kol sonra anahtar kapanır kapı
bir ömür boyu diri diri içmek için gövdemi
dolanır bacaklarıma balçık gibi ağır bir karanlık
çırpınsam küçücük balçık gibi ağır bir karanlık
üstünde yüzüme örülür binlerce kare demirörgü
hir karesinde oyulmuş bir göz gibi kanar gökyüzü
batan güneşim kapının önünde kıpkızıl asılırım biran
ranzam tavana ranzam yere ranzam göğsüme çakılı
kımıldasam göğsüm boydan boya yırtılacak sanki
duvarlarını üstüme yıkacak hücrem aldım atsam
adım atsam apansız kurşun değdi kanadına kuşun
tutun beni önüm berbat uçurum bu kimin sesi
bırak torbanı atlasa ödüldür gökkubbeyi taşımak
düş kırıklığına salan salsın gözlerini bırak
ranzanda yatak yatakta düşlerin dağınık kalsın
yürü delikanlım beton altında toprak uyansın
duvarı duvara vur ateş gibi bir ıslık tuttur
yürü a benim deli gönlüm yürü kesilmiş hükmüm
II
şarkılar türküler skeçler camdan cama gülücükler
-olur böyle şeyler takma kafanı yatarız be-
gecede ay mı var alttan alta katılaşan bir şey
olur böyle şeyler takmıyorum kafamı yatarız be..
biter havalandırma eğlentisi de gecenin bir yerinde
son sigaranın ateşi kararır dostlar uykuya varır
gecesafası bu mevsim açar mı gecede ay mı vardı
idamdan müebbete düştüm müebbetten hücreme
belki sıcaktı şubat gece karla başladı fakat
en güzel yüzünü resminin yüreğime ters kapadım
kırdım belleğimin bütün sırı dökük aynalarını
ranzam soğuk ranzam ayaz ranzam kar
altımda demir üstümde ışık yanımda duvar
üşür ellerim sensiz ellerim öksüz ellerim
nerede portakal bahçesi kadar sıcak memelerin
dönerim gene duvar gene soğuk gene ayaz
düşlerim seni almaz düşlerime müebbetim sığmaz
bir dal fesleğen taksan da saçlarına yorulursun
güneşi yatırsalar koynuma ısınamam
bir yerine vardım ki gecenin sen yoksun
Nevzat Çelik
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com