En Issız Yerinde
içininin en ıssız yerinde sabahı bekle
em zayıf ışıkları her gece açlığına
sabrına ekle usanmadan akşamları
ümidine dost dağlar başka bir yerde
nasıl yükselsin sevginin zirvesinde
ümidin dağ sevgilin bulut
hatırla içinin en ıssız yerinde
nasıl öpüştüğünü sabaha doğru
bir kız çocuğu sözgelimi
cebinde elinin biri, diğeri
sana uzanmış üşümüştü
hiç bir ateşi yakmadan öylesine saf elde
ve tüketmeden özünü söyle, nasıl ısıtırsın
içinin en ıssız yerinden başka bir yerde?
hangi çiçek hiç solmadan yaşar
bazen sabaha karşı bir şarkı
-kimse yok sevdada karanlıktan başka-
der ve içini çeker derin derin gece
bazense ümit düştüğünde içine
yine aynı yerde nasıl bir gün doğar
"sen" dediğin gün, "ben" dediğin gece
bir çiçek, çiy düşmüş yaprak ve bir tek damla
damlada sen, damlada ben, içimizde ıssızlıklar
ve en ıssız yerinde içinin var olan sen, var olan bende
ne üşümek var ne yanmak, simgelerden başka
her yangına eş dağ evinin bir odasında
yanar ateş el kadar sobanın koynunda
kırsala buz bağlar kurt ininden öteleri
oysa ben hiç üşümem, içim eş her yangına
insan ölür dünya terkedilir nasılsa
karda yanan bilmeden bırakılan
ayak izleridir ve son bulan uçurumlarda
bir varmış bir yokmuş ömür
kimi zaman tam, kimi zaman eksiktir
bir gidiş bin öksüzlük kimi zaman
kimi zaman bin varlık bir çöplüktür
sen dayan, utkunun ne sonu ne başı vardır
tut ki, elini tuttu bir küçük
küçücük umudu böyle büyüttük
bal dök yala hasreti, sevdaya tuz bas
böyle anlarsın ayrılığın tadını
gittiğin her yerde kuru bir somunla
banamadan yalarken parmağını
her kahvaltı sofrasında güneşe
yağmur yağar yalanlarsın pencerende
mesela takvime bak on iki gün var henüz
on iki gün kavurur kış kestanelerini
birer birer patlar kevgire mısır taneleri
uzun gecelere bebek nefesleri dizilir
her verişte bir çiçek koparan benliğinden
on iki yüz yıllık fakirliğinde oysa ki
kaç ilk sevdaya yüklüydün sen bilmeden
içinin en sessiz yerlerinde benden geçen
bir gece uykulu, ağlayan çiçekler ekiyordum
son yudumu alınca sudan, kuru toprağı gördüm
çıkarıp sana verdim insan sen sulan sen sulan !
ölümün kucağında yaşıyorsak da böyle
bir çiçeksin sen, içimin en sessiz yerlerinde
Ömer Serdar
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com