Defne Taçlı Hüzün
bu hüzün öyle defne taçlıydı ki
hani tanrılar bergama?daydı
hani bergamada toplanıyordu tanrılar
gün ardına giderken ege?nin
uzanmıştı diyonizos üzüm bağlarına da
hani ares?i bekliyordu
bir kadın görmüşlerdi
sarı saçlarında gün batımı kızıllar
karaydı
gözlerinde kadın bir derin bakıyordu
hani
saklanıyordu sanki
bu hüzün öyle defne taçlıydı ki
hani dor dizimi kral nekropolleri bile
kadının saflığına dalıyordu da
kadında bir hüzünlü sevda çakan ateş ki
tanrıları ağlatıyordu hani
üzümler bağ bozumunu bekleyemediler de
egede onunla ağlıyordu ya hani
ağlıyordu da sonra üzümler de
akıyordu ona
şaraplar sevdadan
asır asır yıllanıyordu ya sanki
tanrılar gittiler
asır dönümleri oluyor egede
gün batımları
artık ruhları resmetmeye geliyor hani
renkli parmaklar
renkleniyor ege de ya
işte bir yerlerinde bergamanın
bir kayıp sevdalı kadın görülüyormuş
görülüyor da onda
parıl parıl sevda renkleri bir türlü
karılmıyormuş
bu hüzün öyle defne taçlıymış ki
sevda çakmağı ateşi
tanrıları ağlatmış
bu hüzün öyle defne taçlıymış ki
bir derin bakıyor saklanıyormuş
kim bilir
o defne taçlı hüzünde
nasıl bir aşk kucaklanıyor
kim bilir
nasıl böyle bir sevda ki bu
o derin yüreğinde
ağlayıp çağlıyor kim bilir
selam size tanrıların yaşlı çağları
selam size o cazibenin aşkları
bu aşk öyle bir aşk ki
ona yürekler gurbet
can bilir kan bilir
bu hüzün öyle defne taçlı ki
yani
bir ben bir tanrılar bir de o bilir
Ömer Serdar
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com