Alacakaranlık
Ben bu ışığı tanıyorum, bu amansız aydınlığı,
Ve bir atlı arabanın sessizliği yırtan tekerlek takırtalarını,
Büro pencerelerindeki demir parmaklıkları,
Tanıyorum, soluksuz uykuya dalmış sokağın ıssızlığını.
Gece devrildi yıllara, özgür ve çılgınca.
Daha yanıyor yüreği sarsan güçlerin ateşi;
Sert sabah ayazı sessizce yalıyor göğsümü ama.
Kımıltısız donmuş evler, binlerce mezar sanki.
Ölüler uyuyor o evlerde cifter cifter ve yapayalnız,
Ya sırtüstü, ağız açık, yüzükoyun ya da.
Ama gökyüzüdür benim istediğim derin ve engin,
Ve görkemli uzaklıklar çıplak doğanın duru bağrunda!
İki denk dünya var, iki denk şiir;
Gündüzün dünyası ve dünyası gecenin, çılgınlığın ve aklın,
Ama geceyarıyı vuran saattir iki dünyanın zor sınırı,
Aydınlığın hükümsüz olduğu ve derinleştiği an karanlığın.
Son bir arzuyla can atıyor ruhum
Dönmek için gecenin düşünü gündüzün boş kalıplarına,
Fakat boşuna savaşıyorum, ve boşuna mucize arıyorum:
Sen, ey gündüz, güçlü düşman, yine boyun eğdiriyorsun bana!
(Çev. Arif Berberoğlu)
Valeri Bryusov
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com