Lay/ya
-simdi
ask o kizla cirilciplak soyunmak ister
elinde sarhos ve kanayan bir kahkaha
ve yeryüzü denizi kopururken catlarcasina
carkifelek taht kurar yepyeni bir sabaha-
"itiraf ve gizem" den.
ilk
gülhane parkında uçurduğum kuş
ürktü de konmadı dalına layya
lâl oldum görmedin bak olan olmuş
aç ruhunu bir bak falına layya
yağmurun farkında uçurduğum kuş
çıldırma salına salına layya
atarım kendimi kapanmaz kuyu
yazılar yazılır alına layya
efsanem sonunda böler uykuyu
gizlenir gözyaşın salına layya
istanbul göğünde bir hayal layya
limanda kimsesiz öyle kal layya
bir
karanlıklarda
çok az kalmışsa zaman
aşk için konuşmaya
kaybolup gitmişse canan
ve vakit yoksa ağlamaya
onun aranan bakışlarından
şiirlere can damarıma kan
gibi bir alev dolanmıyorsa
ben bu karanlıklarda
susmaya dayanamam
ırmak olmuş bakışlar akıyor akıyor
böyle duramam
aşk yarılmak üzere bir gökyüzüdür şimdi
ki varolmak adına
kanıyor kanıyor
artık susamam
ilk sezgi ilk rüya ilk kelimeler
ben tutkunu oldum hıçkırıkların
konuşan ve susan o inlemeler
akar denizine tüm çığlıkların
gül ay ilk sevgiler ve bilmemeler
fakülte önünde bir rüzgar esse
ne faytonlar geçer ne çocukluğum
çırpınan halimi bilmiyor kimse
yanağımda deniz ayağımda kum
boğuldum boğuldum artık gülümse
gülümse gülümse gülden yumuşak
bir deniz gözlerin uçsuz bucaksız
olsa da ufukta kanlı bir şafak
gel anla bu aski mavi gözlü kiz
gulumse gulumse atesten sicak
urperir tum dunya aglar cocuklar
ask yanar dayanmaz yakar bahari
sendedir mevsimler ruzgâr sonbahar
altin saclarinda renklerin sirri
urperir gozkirpar beyaz bulutlar
lambalar sonuyor yagmur yagacak
artik bir kelebek intihar eder
soyleyin layyaya neler olacak
yuzumu yalayan mesut kediler
lambalar sondukce artiyor sagnak
atma cicekleri kuller ustune
daglarda bir nevruz olup aglama
cocuklar oynuyor bak dOne dOne
inceden bir sizi dusmus yarama
atma çiçekleri seller ustune
yagmur cagiriyor o toprak damlar
yagmur cagiriyor o muthis mavi
golgeyle savasan cirkin adamlar
opuyor durmadan bir kucuk devi
yagmur cagiriyor bugulu camlar
ben bu sehre artik veda edemem
acmissa gul olup gogsunde olum
bu aski bu halle sana diyemem
yuruyen dehseti ben oldururum
sen askin annesi sen cilgin matem
bir dunya uzuyor bos odalarda
sönmüsse yildizlar ne ariyorum
cigliklar canverir gece ardarda
sana ben sislerden yalvariyorum
ben yeryuzunde ben sevdalarda
kul edip birakma yanan basimi
bir hal gelir sonra ben yasayamam
gel bir ses bogmadan su genç yasimi
tukenir sozcukler sureler tamam
bir resim eylersin aglayisimi
sonuyor gozlerim bos odalarda
yalnizim boslugu yumrukluyorum
ask ve ten bir yalan aska dalar da
sonra olur diye çok korkuyorum
gezginler kosuyor tum adalarda
sessizdir yeryuzu ve kosar cinler
dunyanin cebinde bir delikanli
ses verir geceye ve sehri dinler
uyur gencecik kiz gozleri kanli
etsek de biz aska nice yeminler
ey gorkemli kusmuk universitem
kara kitaplara damliyor kanlar
sevda perde perde bir yüce matem
biz bir evren gizi bizi kim anlar
layyada cigliklar ve bende sitem
islakmis gozleri sevmisim diye
nazlanir kahkaha atarmis sonra
bir bulut etseydim ona hediye
goklere karisir yatarmis sonra
tutarmis sacini ibrisim diye
tutarmis irmagi ve gozyasimi
onun duslerinde olup bitenler
getirse yagmurdan arkadasimi
karisir yagmura karanlik tenler
yeryüzü dizinden atar basimi
tenimde ceylanlar bir yaris gece
gözleri gozleri layyanin deniz
geciyor ruhumdan essiz bilmece
aglamak ki ucsuz bucaksiz bir iz
giriyor trenler son donemece
dunya tren tren akar yollardan
bir adam savrulup gurbet oluyor
anneler bakiyor tum balkonlardan
ve annem eriyip hasret oluyor
layya donup donup bakar yollardan
gozler islak gozler ceylan ak gozler
turnalar yagmura kapanir simdi
akiyor akiyor bir irmak gozler
carpar da ruhuma utanir simdi
olunce topraga akacak gozler
zakkum cicekleri kursuna donmus
titriyor arzuyla kizin elleri
kalbimde icice coller bolunmüs
bir ruzgâr tutuyor butun selleri
ruyalar karanlik lambalar sönmüs
evinin icinde ruhum dolasir
yagmur hafif hafif vurur camlara
her guzel kalbinde bir hancer tasir
ve bir ask yerlesir los aksamlara
ruhunun icinde ruhum dolasir
artik olum benim icime konmus
umut etmem artik olecegimi
kar yagar dizlerim yatagim donmus
bilmezdim urperip gulecegimi
neylersin yuregim gule dokunmus
can gulum hulyalar ve seni sevmek
ve soyliyememek aglatir beni
konusma dillerin alevlenecek
kar dolu bir goge al yatir beni
kar altinda asklar karinca bocek
isiktan da aydin kacak bakisin
onune kendimi koysam duramam
beni bir renk yakar kumral sarisin
gunesin sirrini boyle bulamam
isiktan kapisi sonsuz bir kisin
ve suskun asklarin gozbebekleri
icice gölgeler tanri ve kadin
opuyor bir kara sevdali yeri
ben yalan bir varlik sen bir ruyaydin
ucurdun ruhunda kelebekleri
merhamet pinari dagda bir peri
bir masal icinde unutulmustur
ben seni sevdigim o gunden beri
kalbim mahkum gibi ve tutulmustur
kalbine ki kalbin sevgi mahseri
gonule iskence bir azap tasi
bir mendil birakip ve gidiyorsun
sigara ve kuller ask haritasi
birak bos hedefe katiller vursun
karanlik karanlik bir ask hatasi
sehir bunaliyor intihar kadar
gozlerin yok gibi donmus kurbana
kim kime ve nasil canini adar
dilin mi tutuldu kalk anlat bana
ruhunda ruhumu ucuran rüzgar
anlasana gece kara dert kara
bembeyaz bir kader ve sessiz günah
kalbimi actim ben sert rüzgarlara
yenik isyanlara parca parca ah
anlasana gece yara ask yara
kosup pesinden ben nefes nefese
yillar yili seni arayacagim
kavussam sonunda buyuk hevese
sevincten dizçokup aglayacagim
el edip sirrimi soran herkese
dus gordum sen yoktun cok uzaklarda
yusuf ile kenan gorunuyordu
bir cocugun gozu ak bayraklarda
durmadan zuleyha olmez diyordu
sen kendi gogunde ben sokaklarda
boynu bukuk bukuk aciyor safak
günler zor geciyor viranelerde
ben daha ölmeden su evrene bak
yakma ellerini al perdelerde
herkes pisman herkes deli olacak
safaklara vurur korpe çagrilar
cogalir sancisi dudaklarimin
bir sirri yakar bu yolunan sacclar
inler arasinda parmaklarimin
safaklara vurur sessiz agrilar
gecelerde mini kediler uyur
sessiz sessiz aglar kuçuk bebekler
layya bu siiri dunyaya duyur
yine de sirrimi bilmeyecekler
bir sofra kur goge askini doyur
o guzel kalbini nasil vururum
surgunden sürgüne atsa da beni
layya seni anar anar dururum
gemiler arzuyla acar yelkeni
korkular cagirir hain gururum
bir gemi yelkeni kanlara acar
ben surgun anlari anip aglarim
kurtlar gezer dagda kuzular kacar
kalbimi elime alip daglarim
ne gokler alcalir ne kuslar ucar
içimde bir hic var inanmadigim
savastan savasa gelirmis veba
bir nese içinde ben bir cigligim
dost kardes sevgili anne ve baba
ne kaldi dunyada tanimadigim
bir mavi isigin elleri degmis
disimda icimde hep cizgi cizgi
ve layyam basini önüne egmis
tutturmus kendince bir garip ezgi
ruyasi göklerden düsen bir cigmis
mahzun bos ellerim ah gulum layya
gozlerim gercek mi yesil gozlerim
bir daha donmedi bulbulum layya
ondandir yaniyor karda dizlerim
yaniyor her yerim ah gulum layya
saskin saskin dusen kara bakma sen
uzanir goklerin kaderi bize
ddnussuz yollarda gidip beklesen
verirler söylenmez haberi bize
ruhunu birakip böyle cikma sen
golgesi dunyanin nerelerdedir
geceden geceye donermis geri
asktan mi hulyama serilen sedir
doner durur askla gogun dipleri
ve uzaklar done done delirtir
ey dudaklarimda zamanin pasi
cildirma belasi gibi aramak
kana boyanan bir gelin yazmasi
agitlar icinde olume durmak
olumler olumler hicligin yasi
cennet ve cehennem ve gulum suna
incecik ruhumun sarkisi agir
yer ve gok yer ve gok donmus efsuna
bin kapi ardindan bir melek cagir
ve cagir cinleri ask uykusuna
cagir gelsin hayat sonra intikam
sevdalar dusumun salincaginda
asklar yarim yarim garip bir aksam
kederden bir nehir varlik daginda
gelsin gözyaslarim gelsin ihtisam
disarda insanlar vahsi ve yamyam
ve asklar degismis asklar kudurmus
icerde bu garip bu yalniz babam
bir geyik postunda kiyama durmus
belki sevmem daha belki uyanmam
onlar ki dunyanin gariplikleri
bu yoksul dünyada ben onlardanim
onlar ki sevdanin son iplikleri
bir ruya ugrunda yananlardanim
yanmak ki dunyanin delilikleri
ufukta bir sehir ve gulum layya
elleri elleri asili goge
sirtimda bir hancer bir olum layya
gel cikar dönmeden kanli cicege
bak kendini bogan bir golum layya
istanbul ve bursa arasi yollar
gozlerin yollari asiyor gibi
ve olum askina acilan kollar
kollarin içinde yasiyor gibi
kalbimle kalbinin yarasi yollar
ezmeden ezmeden kaldirimlari
bu sehrin kalbini diri isterim
bir kursun cagirir tum ruyalari
ben o an en guzel yeri isterim
denizi masmavi kuslari sari
nisan yagmurlari ne zaman gelir
kurak askimiza bir pinar gibi
bizi anneler ve cocuklar bilir
ne zaman gorunur denizin dibi
denizi ne zaman birakir nehir
gozlerini layya yukari cevir
birsey sallaniyor ucsuz bucaksiz
umutlar devrilir asklar devrilir
yaz biter mevsim kis agac yapraksiz
beyaz pencereden karanlik gelir
delilik ve cinnet içinde suna
topraga bir tohum birakiyorum
agitlar düsüyor dudaklarina
ben uzani goge gul takiyorum
yakacak gunum yok artik yarina
olumun alnindan opmek icin mi
bu telas bu kosu bos anonslara
ve hulya kurmayi bilmek icin mi
sinema bileti son seanslara
hayati hayata bolmek icin mi
gokler ki yerlerde arar yildizi
gunduzden de isik gece tum yollar
ey sehrin kaybolmus efsane kizi
gokler seni anar sabaha kadar
gokler ki ruhunda sarar yildizi
dondurma yiyen kiz hani dondurman
dindirir mi artik izdirabini
bosuna dusleri hep hayra yorman
ruzgârlar dolanir arar rabbini
bir esarp bir yildiz ates ve orman
kuskun bir hatira bir alkis layya
ben ki sehir sehir arar dururum
topraga karisan yakaris layya
seni siir siir arar bulurum
titriyor istanbul bu son kis layya
karanlik yalnizlik icre karanlik
bakisin geceme damlarken benim
sonra kalabalik sonra issizlik
ruhunda ruhumu ararken benim
kara kara akan deli yalnizlik
bir gelin ruyasi atesten duvak
icinde aklima sen geliyorsun
az sonra geceden resmin cikacak
yaptigim resimde hickiriyorsun
sende bir deniz var beni bogacak
ask nedir ask nedir diye sorana
bir mahser icinde yalnizlik dedim
sevda ates gibi girince kana
uguldayan sehre issizlik dedim
yikadim andimi geldim kapina
gokyuzu uzakta degilse seni
firat koprusune goturecegim
bulmak icin gelen kara treni
her gece bir turku bekleyecegim
tanridan esinti yagmurdan ninni
bir gelin ruyasi bir yalin duvak
içinde aklima sen geliyorsun
sende bir deniz var beni bogacak
bir gulusun kalmis bir dus olmussun
hersey ciglik ciglik hersey yalnayak
kapilar kapanmis hickiriyorsun
ve maviyi geri istiyor kuslar
aydinlik aydinlik ama sen yoksun
bir resim yaniyor sonra sususlar
soyleyin oyleyse beni kim vursun
iki
leylaklar yas tutuyor bu sehrin otesinde
zindanlarda gül acmis bu gece duyuyorum
kaybolup gitmis sesim senin tatli sesinde
bu gece bir kartali oldurmek istiyorum
ruyamda bir mezarin son defa yanan mumu
ve zakkum agaclari tirmaliyor ruhumu
sana bu gece benim artik kayboldugumu
soylenmemis sozlerle bildirmek istiyorum
kimi uyur ve kimi dansa baslar delice
biri bu dansa bakip matem tutar gizlice
bense burda yapyalniz tam bu saat bu gece
bu sehri bastanbasa yurumek istiyorum
gulum layya istersen hancer daya gogsume
kimse sahit olmadi sevdaya kustugume
gecelerden bu gece bu sogukta ustume
seni yalnizca seni ortunmek istiyorum
evrende paramparcca guzelligin aynasi
kivrim kivrim bir sevda uzun bir yilan dansi
ve insanlar hep aski inkara hazirlanan
bu inkarla delirip hep bu inkarla yanan
uzaktaysa durmadan yagan dogu karlari
daglarda sakli duran keklik yumurtalari
ve mecnunun colunde karincalar böcekler
bulunca o sarkiyi artik ölmeyecekler
ve o sarki dilimle dilinin arasinda
o sarki kanar durur bir ceylan yarasinda
ceylanlar yaylalara mecnun gibi kosarlar
uzanir mecnun mecnun sinemizde savkirlar
inler durur sarkilar ki o bensiz ben onsuz
bu duygu yakar beni o sarki kadar sonsuz
sonsuz bir agit iner gercek kara habere
gulum layya kendini atar harabelere
harabelerde izler silinir sessiz sessiz
ben layyadan uzakta olur muyum habersiz
kara haber tez bulur bekleyen yurekleri
doldurur birileri bosalan tufekleri
cekilince kursunlar her ses kendine doner
bir hayat yanar yalniz butun hayatlar soner
her gece insan kendi kendini yakmakta
ufuklar aglamakta ve bir tren kalkmakta
bir tren midir yirtan geceyi bastan basa
vurma be gulum vurma basini tastan tasa
durma gulumse layya bak horozlar otmekte
bu siir bitmemekte bu siir bitmemekte
bak tedirgin ceylanlar araliyor zamani
gulum layya gulusun yaraliyor zamani
ve sen benim sunamsin ama ben gidiyorum
caresiz ellerini kaldirsan da goklere
bu askin inancina yeminler ediyorum
ayrilik dua olsun kuslara boceklere
layya seni buldugum anda kaybediyorum
ne kadar benziyorsun renkli kelebeklere
dogmamis bebeklere intikam diliyorum
guneslerin ufkunda tutamayinca seni
aradim hep aradim bir mumun isiginda
ve mumlar alevlerde tuketince golgeni
kaybettim ben kendimi cinlerle kafdaginda
bir mezara gomulen hatiralar treni
sakliyor seni beni bir mahser topraginda
gunes gibi kendime katamayinca seni
ey uyku zalimligi hizla eriyen zaman
dansediyor yumulan gozlerimde yilanlar
yanaklari dunyanin layya senin aglaman
efsane haber tasir artik baylar bayanlar
savurur sapkasini suya bir yavru ceylan
vurulur ceylan gibi canandan ayrilanlar
vurulur aglamanin ince parmaklarindan
bir yudum cay içerek kahvelerde oturmak
seni dusunmek için bahane olmus bana
ve dogranan yudumdan tatli vakitler kurmak
girmis hirsizlik gibi ruhumun arasina
beni beklermis deniz akip gidermis irmak
katarmis beni kizlar yurdundaki yasina
bir yudum gokyuzuyle otelerde oturmak
kalmadi lugatimda bu halin kelimesi
nazli taze gunlerden isyana kosuyorum
bir kiz gulumsemesi uzak bir bomba sesi
ben bu müphem düyada acilarla sarhoflum
olmadi hiç ruyamda bir guvercin kafesi
dunyada olamadi benim bir sai kusum
kalmadi ceblerimde gunlerin kelimesi
layya yenikapida ruhunu aramasin
aramasin ruhumu cagdas harabelerde
onu sonsuzluklara bu tek siirle asin
ceylanlar avcilari dusursun yine derde
layyalar dogmaz diye anneler aglamasin
gulumseyecek layya her kizdaki kederde
hayat bende kaybolan huyunu aramasin
ararsa beni layya baslarsa aglamaya
parlar mi gokkusagi boynunda mevsim mevsim
koynunda yalnizligin sehir kapali aya
tenimin mendilinde dilim dilim bir isim
ben ki minnacik acun guller fiskiran kaya
alip gitsem ruhumu taninmasa cesedim
baslarsa aglamaya ararsa beni layya
ben yeni bir inanca gocerken tek basina
dehset gozyaslariyla bir gece oruyorum
geceler ki yürüyen sinirsizlik tasina
tozlu yollar boyunca hep seni goruyorum
bir cinnet opusuyum cigliga gozyasina
bakis ince bir resim durmadan yuruyorum
gok yeni bir intikam bicerken tek basina
alip dola boynuna kimsesiz odalarda
ta kalbinde kivranan kivranan ellerimi
ayrilik ilik evren limansiz adalarda
kosturur safaklara yalnayak seherimi
gunesini al da gel konus karanliklarda
kesmesin su ellerim burada kaderimi
alip dola boynuna en sessiz adalarda
yorulmam cilelerden cilelerle uyusam
bir ninni siril siril yatsam su kenarinda
bir evren tutsulenir senden bir nefes duysam
ve yikanir oluler bengisu pinarinda
kandan ve gozyasindan seni damitip yazsam
canlanirsin dunyanin en derin duvarinda
yoklugunda oteden gölgelerle uyusam
birgun sona erince bu dunya cehennemi
sen de anlarsin artik aynalar yalan söyler
olum erken olmasin çok ozledim annemi
o yagmurlu turkuyu simdi ancak can soyler
hatirlanmaz sularda neyle sevisir gemi
bir de boyle turkuyu yardan ayrilan soyler
eriyince ufukta bu ruya cehennemi
cobanlar kavallari damardan ufleyecek
bakip bakip ruhumda kurdugun saltanata
bir bulusma bahari bir gelincik bir cicek
agliyor ötelerden hazan olmus hayata
her hazan kivriminda bin bahar dirilecek
baharlar uzar nile ve diceleye firata
cobanlar kavallari bahardan ufleyecek
uzanir sereserpe parka fakir adamlar
kusdilini konusur uzakta bir yabanci
günahkâr yüregime taze korkular damlar
her yanda dilenciler kaderime duaci
ne bu ask unutulur ne de o genc idamlar
ne hoca anlar halden ne de cingene falci
uzanir sereserpe goge cesur adamlar
ki gokyuzu yeryuzu arasinda bu sevda
nasil yolsun anneler sacini nasil yolsun
oncesiz ve sonrasiz bir aclik aglamada
sana ey yalan ruya kara yilanlar dolsun
bendedir zalimlikler ve ak gozler layyada
beyaz dusu karartan kara eller kahrolsun
kahrolsun gokyuzune sicramayan her sevda
gokkusagi altinda gelecegin kosusu
yildizlar kanat olsun ve merhamet merhamet
tukensin istiyorum yalan ölüm korkusu
bir gelin bir bebege bir genç bir gence hasret
açar artik sirrini colde sakli kalan su
gunahsiz bir sevdaya acilir kutlu cennet
ve layyanin alninda gelecegin kokusu
artik veda edemem bavullarimi yaktim
artik veda edemem yandi firat koprusu
bütün günahlarimi artik sana biraktim
giriyor gunahina bir kus bir ask dlusu
cocuklar olmasaydi inan aglayacaktim
sonkez söyleyecektim bir bulusma turkusu
bense hain saclara kanli cicekler taktim
gorunmez bir yerden optum dilini
dilini dilini gizli dilini
ask simdi bir yalan yalandir layya
ve bahar ve basak talandir layya
sen sicak bir yarim dusun gelini
gelini gelini askin gelini
bulandir denizi bulandir layya
basini basimla dolandir layya
bir sozcuk olsada tutsam elini
elini elini nettin elini
kandir bu inceden yanandir layya
ve candir sevdadir canandir layya
nasil savurdun oy sain telini
telini telini altin telini
asktir duramayan akandir layya
derinden derine yakandir layya
ask ki yakar birgun senin belini
belini belini sicak belini
bir gul ki kalbime dolandir layya
dusun ki bu son ses son andir layya
yitirmis dilini askin gelini
gelini gelini askin gelini
uc
sehir yorulmus
bir kirik testi
sulara veda
yolumu kesti
aglayan bir kus
daglara veda
sila kul olmus
bir ruzgâr esti
in cin elveda
sevda bir sisti
kaldi arkada
leylak yok olmus
nevrûz daglarda
guzel bir histi
simdi kurumus
deme hevesti
bir askti layya
içime konmus
istanbul bir gece ve bir garip dus
oluler mezardan kalkmis gibiydi
yuruyus yuruyus yine yuruyus
yaklasan mahserin sirli eliydi
unutmam geceydi ve tam bu saat
bir kadin koprude oksuruyordu
sahlandi icimde sakli duran at
kadin suna olmus ve yuruyordu
ne bir ruyaydi bu ne hayaletti
gordum bizzat gördüm ve kosuyordum
kaba sigmaz bir ruh bir tutam etti
ruhuyla layyanin konufluyordum
varinca koprunun tam ortasina
kaybolmustu layya oylece durdum
kursunlar doldurdum azap tasina
iste tam orada kendimi vurdum
bir cift goz ve deniz kana bulandi
depremler icinde siir ocagim
uykudaymis meger bu ölüm andi
uyandim busbutun kayip yatagim
vurulur tutkular birgun arkadan
tukenir gencligin kara sevdasi
kahpeler cekilsin artik aradan
kana bulanmasin askin duasi
bir mektup cigligi her gece veda
uzakta uzakta koy bulbulleri
kaçmak gibi belki aglamak yada
minnacik gencecik kizin gulleri
kararan yanima bir dunya dustu
ac bana ey siir ilk yuzlerini
kalbe dilim dilim bir ruya dustu
diyemem diyemem ilk sozlerini
asklar ki azaptan ve demet demet
bir azap icin mi oter bulbuller
yaklasan seslerin içinde hasret
aciyor bu hasret icinde guller
beni ey tanrim de asklardan yarat
bir bengisu gonder cildiriyor ask
dünya bir kahkaha inliyor saat
korkular icinde yemyesil basak
sonsuz cigliklarla derdi dinmeyen
genclerin ruhunu ben hancerledim
o cosan gonlune hukmedemiyen
bir kizin sesine kendimi verdim
bakip durdum sana cilgin ve saskin
ve dustum o meshur belali derde
sesler sirri gibi sendeki askin
kayniyor kayniyor bilinmez yerde
ask ver ey can gulum bize bir ask ver
bu ask parca parca cinnet ve nese
yagmurlar yagar da caddeler titrer
ben bir sey ararim hep köse köse
sen aski cildirtan bir garip kizdin
ne sunaydi adin ne de canandi
eridin eridin icime sizdin
benim yalnizlikta hafizam yandi
soldu menekseler kokular bitti
ve kelimelerim bitecek gibi
ask bizi birakip ilk ana gitti
ellerim evreni itecek gibi
zaman bir an gibi birden biterken
ben son kelimeyi secemiyorum
asklar için cok gec ya da cok erken
siire bir kefen bicemiyorum
bir siir yazilmis eksik ve yarim
safaklarsa henüz kursunlanmamis
layyanin uykusu ve ruyalarim
alevler icinde henüz yanmamis
bu siir ne diye sormadin layya
bilseydin yeni bir mevsim olurdu
sonunda kendini vurmadin layya
gorundu kayboldu sevdanin yurdu
cengelkoy kiyisi bekârderesi
sokaginda yoksul bir evde simdi
kaybolur sesimde layyanin sesi
kimdim ben bilinmez ve layya kimdi
kapanir senin de gozlerin layya
fakulte kapisi yerinde durur
beni deli etti bir garip ruya
seni de perisan bir garip gurur
son
ben var miydim o var miydi
bu sehrin kalbini yakan ates miydi kar miydi
ve bir de gozleri vardi layyanin
her gece kalbimi yardi
gozlerin sirri soylenmemis sozler kadardi
ben var miydim o var miydi
sonra saclari yayildi layyanin
donup donup evreni sardi
ben var miydum o var miydi
adi ne sunaydi ne de layyaydi
ben var miydim o var miydi
her gece bu sehirde bir insan
sevmeyi bilemediginden
kendini asardi
asklar aglardi
aglamak bir mahser kadardi
ben var miydim o var miydi
sahan olan bu canda
leylak bir gunes
ve gul ay miydi
ben var miydim o var miydi
adimiz bir damarda durmadan dogar miydi
yesil gozlerim yesil gozlerim
oyle durmadan maviye maviye
durmadan akar miydi
boyle mi bitsin bu oyku
bitmeyen inleyen inildeyen bu oyku
bitmiyor agliyor dyku agliyor sessiz
eriyor eriyor sirrimiz mavi deniz
eriyor guller aylar çizgisiz
gonul yapraklarinda
gonul yapraklainda
bilmem bu oyku bu kadar miydi
ben var miydim o var miydi
soylenmez soylenmez geriye kalan
askin dudaklarinda
askin dudaklarinda
varamam varamam varip bulsaydim onu
bu siir beni hiç bu kadar yakar miydi
ah ben var miydim o var miydi
unutmak sozcukten olmasin ey sevgili
acilir evrenin yuce kitabi zamanin arkalari
gorunmez bir seste gurunur tanri
gul ay ve bahar ve gece hep bana bakar miydi
ben var miydim o var miydi
ben var miydim o var miydi
Sıtkı Caney
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com