Sesler ve küller
orada duruyorsun, fırtınalar tanığımdır
terkedilmiş
beyaz ve nazlı,

yorgun bir hallacın
attığı
yünler
gibi
dokunaklı.

git diyorlar gidiyorsun
kal diyorlar

ne bir ses
ne bir şarkı.

ey saçlarına ak kuşlar üşüştüren
yüzünü peçesine saklamış

ayın altında
çam dalına asılan

gümüş
gölgesi

göle düşmüş.

kendine bıçaklar bileyen
devrilmiş
kağnı
gibi
yolda kalmış
sevgilim.

altın benekli
fundalıklarda

pusuya düşürülen

geceleyin gözleri bağlı
götürülen
karaca.

inilmedik ne bir deniz
çıkılmadık ne bir dağ

uğranmadık han
bırakmayan

yaralı koşma

sevdalı
im

halkım, sevgilim.

saz yok
mızrap yok

hep konmuş
hem göçebe

hem balık hem kuş
hem ingin hem yokuş

yanık otlar gibi
kavrulmuş

esmer ve yoksul.

iner şafağın alacasında
karıncalar ordusu
şehre
kenar
mahallelerden
yürüyerek
ve trenlerle.

su satan çocuklarıyla
kapılarında vagonların

çamaşırcı
kadınlarıyla
iner
şehre
sincandan
iner mamaktan

battal gazi
destanı ve
kan kalesi

ve kılıcıyla alinin

mızraklı ilmihalle.

yok başka bir cehennem
yaşıyorsun işte

ellerine
bulaşmış

kara incirin sütü
ve kardeşinin

kanı

habil ile kabilin.

yaşıyorsun
sarışın

onurlu ve aşık

karasevdalar
içinde
aydınlık.

yok senin kayan bir yıldızın

puslu
ssekendizin

çolpanın
görünmüyor.

bu gökyüzü

sana
bana dar

telliturnam uçamaz
gelinkuşum konamaz.

tel örgüyle
çevrilmiş

onlara
mavi ve alabildiğine
geniş.

hasretin çırağı
gurbetin

kalfası

ve aydınlıkların
ustasısın

sönünce
mum
sönünce
çarağı

karanlıklara
çarpan

pervanem.
halkım
sevgilim

yanar
güneşte etin kehribar

bir üzüm
çıngılı
gibi.

çıkrık iner
çıkar

çıkrık

varılmaz

dibi görülmedik
korkuyum.

süngerdedir
vurgun yemiş

tütün
düzer
inci
gibi.

karabükte
duman olur

savrulur

gıslavette işçi.

yıllar yılı

bilirim

döne döne
yıllar yılı

aynı
kitabı okur

adı acılarbilgisi

adı acılarbilgisi

acılarbilgisi.
Behçet Aysan

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com