Cemile
babasına aldığı bir hediye
beğenilecek mi diye
sabırsız, telaşlı çocuklar
babalar gününde...
hiç öpülmemiş
suya hasret çöl yanaklar
hazır bekler babalar
bugün daha başka,
bugün daha bir başka aşkla
öpülecekler çiçeklerince..
Ya on ya da onikisinde
Her kıvrımı beyninin
baba özlemiyle dolu
Küçücük yüreğiyle
Filistinli CEMİLE...
-Anne kaynayan et mi tencerede
burnuma et kokusu geldi de...
-kamplardaki tencerde et kaynamaz
bilmelisin CEMİLE- diyemedi
bağrı çöl yangını
karayazılı anne...
Hüzün dağları gözlerinde,
Gözleri pencerede
Vücudunun her yerine
Yüzlerce
Kahpe kurşun saplanırken yaktığı
Babasının et kokusuydu kalan
Genzinde Cemile...
Gözleri odaklandı
babasının düştüğü yere
günlerce
çocuk yüreğinde ateşle,
nefretle, özlemle ve lanetle..
kurumuş, kara geceden kara gözlerinde
iki damla yaş
annesi duymasın diye
sessizce,
dönüştü iki heceye "baba"
ey! biliciler
ve gün tespit ediciler,
kulak verin
ve
verebilirseniz eğer,
ve
gücünüz yeterse
ya babalar günün de....
ya da başka bir günde
BABASINI VERİN CEMİLE?YE
Nasıl bakıyorsunuz yüzüne
nasıl duymuyorsunuz sesini
evladınıza sarılırken
Cemile gelmiyormu gözünüzün önüne...
babalar gününde
"baba" diye sarıldığı taşlardan
daha sert yüreklilere
lanetle için için yanar Cemile////


10- Haziran 2002 Rotterdam/ Hollanda
Yavuz Nufel

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com