Bir derdim var ki sormayın!
Bilmem ki nasıl anlatsam, nasıl nasıl size derdimi !
Kolay değil hemen anlatabilmem herkese kendi kendimi.
Sonra kızıp bana,belki de hemen dürersiniz defterimi,
Aslında ben pek aldırmam acımayıp soysanız da derimi.

Herkesin hakkıdır, dindar olup Allahına inanmak,
Ben, "O"na inanmıyorum," dersem bilirim yerim dayak,
Lütfen inanınız, niyetim değildir sizi kandırmak.
Maksadım sadece, doğruyu söyleyip sizi inandırmak.

Ama benim derdim yalnız bu değildir ki,
Ne ezan ne de namaz bana göre değil ki?
Mezara gitmeden camiden geçmek niye ki?
Ama gitmeden de ne yapmalı bilemem ki ?

Derdimin çaresini kime soracağım bilemiyorum,
Kızıp beni ayıplamalarından çekiniyorum,
Beni hemen azarlıyacaklarından korkuyorum,
Onun için boynumu büküp çaresiz oturuyorum.

Gitsem, doğru söyleyip yalan yapmış olacağım,
Gitmesem, nasıl derdimi sizlere anlatacağım ?
"Olmaz öyle şey" diyenleri nasıl susturacağım?
Bu gidişle Ali Kalkancıya gidip mürid mi olacağım.

Peki, oldum diyelim; Fadimeyi nereden bulacağım?
Bulsam da nasıl dinsiz imansız onu kandıracağım,
Ve bu yaştan sonra onunla nasıl başa çıkacağım ?
Yok yok, karar verdim; en iyisi yatıp uyuyacağım.
Necdet Çobanlı

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com