Yağmur Bekleyen Çöl Gibiyim
Ben, yağmur bekleyen bir çöl gibiyim;
Öylesine yangınım ki sana,
Öylesine susuz...
Hasret güneşi vurdukça bağrıma;
Kaç serâp belirdi gövdemde,
Saymadım...
Kaç Mecnûn, dolaştı beni arşınlayıp da;
Nice Bin Leylâ, hayâlinde peydâhlayıp da...
Kaç Leylâ gördüm oysa,
Aymadım...
Tüketen umûdunu üzerimde, hüsrânla gitti;
Vecd ile başlayan Asırlık hülyâlar bitti...
Isrârla yeni bir Leylâ bekledim,
Caymadım! ..
Gelmedin; kavruldu kum tânelerim, renkleri soldu...
Gelmedin; vâhâlarım, böğrümden fışkıran kanla doldu...
Gelmeyişin çarpı gelmeyişin kadar susuzum,
Aldığım her nefes kadar yağmursuzum...
Öylesine yangınım ki sana,
Öylesine hasret...
Ben, yağmur bekleyen bir çöl gibiyim...

*****

Ben, rüzgâr bekleyen bir kül gibiyim;
Öylesine muhtâcım ki sana,
Öylesine mahkûm...
Hasret ateşi değdikçe bağrıma;
Kaç yangın söndürdüm gövdemde,
Saymadım...
Kaç alev eritti sînemi deldi,
Fersâh fersâh duman göğe yükseldi...
Kapkara dumanlar gördüm oysa,
Aymadım...
Ne ümidle esti samyeli, tutuşmadı ocağım
Fırtına istilâlarına, mezâr oldu kucağım...
Sâdece seheryeli bekledim,
Caymadım! ..
Gelmedin; is bağladı, kömür oldu közlerim...
Gelmedin; ağlamaktan kanla doldu gözlerim...
Gelmeyişin, âşığında zehir kusan bir yara
Bahtım gibi, çârem esîr, esmeyecek rüzgâra...
Öylesine muhtacım ki sana,
Öylesine mahkûm...
Ben, rüzgâr bekleyen bir kül gibiyim...


07.10.2002 Münih 01: 35
M. Engin Karatay

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com