DAĞ GÖLLERİNDE DURULAN KABUSLARIM
gün bugündü
her çiçekten kan alan zaman
bir ölmenin daha ardına yetişti

bir köpek gibi soluyordu uçurumun kuşu
bir ölümün daha ardından kaçıyordu belli
dağ göllerinde durulan kabuslarım yine debreşiyor


gariplerin ahı,feryadı
pıhtılaşan kan gözenekleri
dikenli teller,mayın tarlaları
çizmiş güzel ülkemin sınırlarını

avuçlarından sızan
damarlarından kurtulurcasına fışkırıyordu
gözleri bulutları süzüyor
bulutlar
akıp gidiyordu başka diyarlara

bedenini deşen yaratık icadını düşündü
kendisi de çok tüketmişti bunlardan
gece dememiş gündüz dememiş
ölümlerden güç almıştı

yabancı dağlarda kendisini şahin sanıyordu
bilmiyordu ki yıllarca bu dağlardan toz alamamışlardı

var olamamanın sancısı bu dağlarda
patlayan volkanların lavları
yok edilmek isteyen halkların aydınlığı

yuvarlandı yabancı küçük bir tepeden
olmaz diye bir hayat yoktu bu dağlarda
çok eski bir hayatı hatırlar gibi oldu can havliyle

düşmüştü işte keklik gibi düşmüştü şaşkın kartal
birliğin en önündeydi
düşüşü birliğini kaçırmıştı

kartallar yalnız olurdu
kanatları kırılınca sırtlanların maskarası
can verende de akbabaların ziyafeti olurlardı

yıllardır ölüm şaşkın kartala güç vermişti
şaşkın kartal başkalarına...
bu defa ölüm teninden,beyninden gücünü
kaçanlarsa umudunu almıştı gözlerinden

gözleri bulutları süzüyor
bulutlar
akıp gidiyordu başka diyarlara

bir köpek gibi soluyordu uçurumun kuşu
bir ölümün daha ardından kaçıyordu belli
dağ göllerinde durulan kabuslarım yine debreşiyor
2004


oktay emre

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com