Hüccet üs Sevda
Cihan üzre gönlüm bedende hapis
Haricde zindana yazık değil mi?!
Yürekden habersiz geçerse ömür
Damarlarda kana yazık değil mi?!.

Ağarmadı henüz sevdalı şafak
Rüzgarın önünde sürünür yaprak
Kendi bildiğince gezerse ayak
Nasırlı tabana yazık değil mi?!

Neden doğmaz güneş, niçin karanlık
Yine mi Nisan yok, hep mi Aralık
Yaşamak eziyyet gelirse artık,
Bedendeki cana yazık değil mi?

Izdırap çevirir, kovar uykuyu
Ümid yokluğundan takmam korkuyu
Bahçevan dibinden keserse suyu
Kurur, bu fidana yazık değil mi?..

Mutluluk dediğin sahnede oyun
Bu oyuncuları biraz koruyun
Kurt inine doğru kaçarsa koyun
Biçare çobana yazık değil mi?

Pervasız tutkular cezbeder seni
Vurur mengeneye, sıkar bedeni
Bir katre gözyaşın boğarsa beni,
Şu çeşm-i ummana yazık değil mi?.

Ruhu gülümserken felaketine
Bedeni hazırdır sefaletine
Gonca gül aldırmaz muhabbetine
Bülbülde figâna yazık değil mi?!

Esrüklenir gönlüm, Mecnun´dan hisse
Leyla´mız sürükler firkâte, ye´se
Sevgimiz eğlence, aşk oyun ise
Bunca heyecana yazık değil mi?..

Nedir prensesim, endişen nedir?
Ezanlar şahidim, seherler bilir
Vuslatın ilaçken, hasretin zehir
Yazdığın fermana yazık değil mi?!.

Sükut-u sevdaya değil mi erken
Hiç mi titremedin; ´aşığım´ derken
Her zaman, her yerde, herşeyde varken
Sensiz geçen ana yazık değil mi?..

Erken açtı gonca, ayaz vurur mu
Gönlüme kök salmış fidan kurur mu
Beni öldürürsen işin olur mu
Seni seven bana yazık değil mi?

Sensiz mutluluk mu, bu mümkün değil
Sürekli muzdarip, perişan, sefil
Sonunda olurum sevdalı katil
Beni seven sana yazık değil mi?!...
Hünkar Dağlı

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com