ÜÇ GÜL KARANFİL
İçine kapanık bir sahil kentiydi
Ardı dağlık önü her mevsim denizdi
Bize o zamanlar dünyanın merkeziydi
Gitmek ise bir yalnızlık sürgünü
Gitmek belki delilik
Belki bir ulaşılmaz derinlikti
Krizantem gecelerde kötürümdü saatler
Üstelik erken kararıyordu kayalıklar
Üstelik kıyasıya sevmiştim
Seni karanlıkta bırakmak olacak iş miydi
Balıktan geçinirdik / midyeciydik / deniz emekçileriydik
Olur olmaz kararırdı deniz / korsandık biraz
Babayı geçtik mi! çocuklar gibi sevinirdik
Lodos batıdan gelirdi kuzeyin hırçın kızı poyraz
ve her yönden sen gelirdin, bakir şiirlerimin gelini
ne uğurlayanımız oldu ne de karşılayan biri
caddelerden bahçelere yürüyen bir yaraydı yağmur
düşe kalka emekleyen bir çocuk korteji
kazıtmıştım yüreğimi kel geziyordum düşleri
karakolda kefaleten bırakmıştım dişlerimi
aşk mezarım oldu yalnız kaldım her kavgada
sonra yüzleştim hayatla sorguladım kendimi

ve onlar geldiler bir salgın gibi
dökülen bir sıva gibi geldiler,
patlamış bir hortum gibi geldiler
palavralarıyla
politikalarıyla
betonlarıyla geldiler
kuzgun sürüsüydü onlar
bir intikam gibiydiler
marşandiz katarıydılar
bir kızıl yaraydı onlar
sonra gecemizi sis bastı neşemizi polisler
kızışmış yılanlar gibi hep peşimizdeydiler

bir babaydım yemen çöllerinde
bombalar yağarken köyüme
yağmurları gibi akıyordu yurdumun
çocuk kanları emekleyerek kentlere
madenci Ramirez?dim Brezilya madenlerinde
ben başlattım kavgayı
Güney Afrika?da altın kapitalistleriyle
ve erimiş altını Latin Amerika yerlileri
dökerken İspanyol fatihlerinin aç gözlü gırtlaklarına
ben oradaydım
orada doğduğum kentteydim
ve sağ salim sabaha çıkabilmekti tek derdim
ve Kosavalı çaresizliği sefaletin
satılırken generaller savaş meydanlarında
beyaz adam kırbaçlarken zenci kadınları
ben orada yaşama telaşındaydım
Yahudileri fırınlarken Nazi subayları
Ve de Yahudiler parçalarken Filistinli bebelerin gözlerini
Hitler beynine dayadığında kanlı tabancasını
Evleri ve defterleri ve okulları yakılırken Kürt çocukların
ve karısı ve babası ve beşikte bebesi vurulurken
her namlu bir başka karanlığa gizlenirken
ben oradaydım / kördü ama gördü gözlerim
Nagasaki?de çiçek toplayan bir çocuktum ben
Atom bombası düşerken annemin bahçedeki sesine

Sen devam et yemeye yurdumu ey zalim
ama ben hep düşünüyorum
o geçmiş ve gelecek güzel günleri
yürürken, çalışırken, uyurken düşünüyorum
sizi inlerinizde boğmayı nasıl
düşünüyor nasıl istiyorum
çünkü biliyorum ki okşayacaktır şiirlerimi
kor alevler gibi bir demircinin elleri
ve anlayacaktır / tutunacaktır da belki
örselenmiş bir aşkın onulmaz esrikliği
ola ki öğlen paydosunda bir işçi
bir kenara çekilip yağlı tulumuynan
mutlak okşayacaktır kendine dair bir dizeyi
çünkü işçidir O?da benim gibi
görmüştür dünya faşizmini
senin binlerce yıldır gördüğün gibi


17/04/2003

Hayrettin TURAN

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com