Sürüden Sürüleli
Diyorlar ki O?nun için
Gözleri sakalının siyah azınlığı
Gözlerinde deliler uyanır gece yarıları
Güvenmez güven vermez diyorlar
Bulaşıcı ve tehlikelidir yalnızlığı
Siberoptik, geometrik ve asimetrik düşerken
Babalarınızın açtığı aritmetik kuyulara
Diyorlar ki O?nun için zenci kardeşim
Kayıkhanede çingenelerle yatıyor geceleri
Şaraba ve cigaraya tutunuyor diyorlar
Biliyor sanki tüm suallerin sefil serüvenini
Yaşayabilmek için ölümü bilmenin sevinci
O?nda tehlikeli bir aydınlık var zenci kardeşim
Aşkın o büyük cesaret ve kararlılığı

Eriyordu kadehte buz hiç durmadan
Mutlak bir tevekkülle azami ve acemi
Neden dedim içmedim aidsli kardeşim
Yaşamak için sebep bulmalısın dediler
Odalar bir saklı atlas sen yoktun
Odalar kent ortasında bir ıssız ada yoktun
Freud?un bilip tükürüp yazmadığı
Dışarıda ihbarım komşunun fakir sevinci
Dışarıda karsız bir gece kuşatması
Oysa birlikte yıldızları saymadık hiç seninle
Sen çocukluğumun meyve bahçelerini hiç bilmedin
Ne kalmıştı ki elimizde sevdiğim
Otuzumuzdan sonra paylaşmıştık kardeşçe
Hızlı mavi, suçlu kızıl penceremde ışıklar
Ben artık olmayacağım bu yenik mahallede
Ne mutludur namus ve itibarınız ve politik yanınız
Ne mutludur türküm diyen saptırmanız
Durulur mu kininizin tatminsiz denizleri
Zarfsız yalanlarınız ve şanlı iktidarınıza rağmen
Oturmuşum öyle romantik rahat koltuğuma
Sonuçsuz yolculukların melankolik kesişmesi
Nerede kitapların okyanuslara vurduğu öfke
Ben iflah olmam demiştim anti-dostum sizlere
Kaçmalar girmişti yenik düşünceme










Nevizade sokağında kör dilenci kardeşim
Ne çocukluğunda kuzuluğu ne de sonrası koyunluğu
Hayat zorun karesi sindiremedik sonucunu
Yine de çekmiştim yarınlara kılıcımı
Şiir yiyip şiir kusuyordum dünyaya sataşmaktan
Ütopik bir dünyanın sözde aydınlığı adına
Biraz da duygulu kadınların global hatırına
Düşünecek onlarca yalan varken üstelik
Kurgulanacak onca hayal paramatik evrende
Mesela futbol, magazin, yüksek faiz ve banka soygunu
Mesela din, şan, şöhret ve terfi balolarında kumar yada
bir çocuğun senin yolunu düşlemesini düşlemek
Sunabildiğin bir tas çorbanın sevincini görebilmek
Baba olmanın coşkusuyla yüzleşmekte varken
Hayat sefil bir mutluluk simsarı zenci kardeşim
Ve ben başımı çarpalı beri ölümsüzlüğe
Üstelik siz şiirceyi, ben geyikceyi bir türlü öğrenemezken
Tut ki hiç tanımadan birbirimizi ey gülüm
Ellerinizi, gözlerinizi ve de inancınızı bilmeden
Aranıza karıştım her mekan her zamanda
Sancınızı adam gibi yazabilmek sancısı
Fatih?te evliya, Kasımpaşa?da şopardım
Beşiktaş?ta sosyeteye karışmadı hiç adım
Aslen bir keresinde şiirden tutuklandım
Hızlı mavi, suçlu kızıl penceremde ışıklar
Şimdi biz suç muyuz suçlu muyuz çocuklar

16-24/08/2000


Hayrettin TURAN

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com