Bir Kenti Anlamak
Köknar yalnızlığı çökmüş sokaklarında kadınlar
Eski bir sevdayı taşır gibi yaşıyorlar
Kanayan bir yara gibi ağlıyorlar konuşunca
Çünkü seninle gittiğim her kent evim gibiydi a canım
Çünkü uzun yolculuklarda aradımdı kederli gözlerini
Tek caddesi olmayan kasabalarda seni
Neden kendi içime bir yolculuktun sen neden
Kendi yörüngemde bir asılsız dönence
ve etrafıma ördüğüm duvarların enkazında
Neden uçup gidemeyen bir deniz kuşuydun sevilen
Ufka çeken denizin peşi sıra kanatları yorgun
Şarkıların ve de şiirlerin en çok iğreti sığınağında
Üstelik bildiğin bir şey vardı ki senin beni / sevemeyeceğindi
Ah be canım bildiğim tek şey seni / daima seveceğimdi
Belki diyorum ardıma düşen bir kentin yüzleşmesi hayatla
Belki orta yaşa gelmişliğin endişesi birazda
ve ışıkları kapatılmış bir bulvarda elleri cebinde yalnızlığın
Gün olur ki anlarsın aşkın gözlerinden,
Anlarsın ki doğru yerdedir her şeye rağmen varlığın
Üstelik her kentte tek bir gün yaşanırda hep aynı
Aynı saatte sevişir / aynı saatte ezilirsin yılanlara
Aynı saatte insan hüznü çöker derinliklere
Her şey nasıl da yerli yerindedir / güvenle sevinirsin
Evindeki vazonun yeri gibi bilirsin tüm adreslerini
Artık o kentin her köşesi kaygısız sevgilindir
Geride bıraktığın aşklar mı yoksa anılar mıdır çağırır
Yine de bir kenti anlamakla başlar anlamak kendini
Artık hangi kente gitsen orası sanırsın önce,
Ait olduğun yeri nihayet bulmanın sevinci içinde
Çünkü kadınlar yaralı bir alyans gibi yaşıyordur sevince
Fakat keskin bir bıçak gibi süzüyordur gözleri
Kaçtığın her kentin onsuz sokaklarında seni
ve O na dair bir şarkı bir şiir söyleniyordur mutlaka
Çünkü O aşka dair bir çağrışım ararsın baktığın her kuytuda
Üstelik kaldıkça seveceksin ve sevdikçe büyüyecektir içinde yalnızlığın
Belki bir kez daha yenileceksin sonunda
Kirli bir mendilcesine katlayıp cebine koyacaksın
Yarım kalmış kadeh misali köhne bir otelde kendini
İlk otobüse yetişip kaçacaksın bir başka uzaklara
Kalsan öleceksin gitsen döneceksin / yine de,
Yola koyulacaksın kendine yazdığın veda mektuplarından önce
Gece yarısı izbe bir otogar köşesinde telaşla çekeceksin sonra
O kentte O nu düşünerek içtiğin son sigaranın dumanını
Ve vakit doldu diyecek yine birisi
vakit doldu diyeceksin içindeki yorgun sevgiliye.

15/ 05 / 2004

Hayrettin TURAN

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com