Mezopotamyam

Gözlerimin renginde yaşar toprağın.
Teninin tadı içindir bütün kavgalar,
Nebukednezarlar, Nemrutlar ve Antiochoslar;
Baharların için dövüştü.
Asırlar boyu?

Mezopotamyam?
Çocuklarının çapaklı gözlerindedir,
En güzel renkler?
Ve her bahar ateşler yakarlar senin aşkına,
Geceler boyu?
Halaylar, kavgalar? Bitmemezcesine
Kavgalar ki yüzyıllar boyu,
Sevdanadır Mezopotamyam...

Uzun gecelerde yıldızlar
Seyre dalar endamını.
Şafakların ki;
Ne güneşler doğurur her sabah.
Endamında kıvrılır iki nehir
Alnında akan terler gibi?

Nazlı gelinim. Annem?
Nuh?un sığınağıydın,
İbrahim?in umudu,
Ve şimdi benim?

Bahar geldi mi kuşların öter
Beste beste?
Gamze gamze güller açar toprağın.
Taze gelinler gibi;
Utangaç, anaç ve asil?

Mezopotamyam!
Senin çocuğunum.
Bin yıl önce olduğu gibi?
Sularında yıkandım.
Ruhumda serin baharlarının kokusu.
Irmaklarının coşkusudur yüreğim.
Ve gözlerimin rengindedir toprağın,
Çiçeklerin?

Çocuklarının gözlerinde;
Renklerin en güzeli Mezopotamyam?
Yüzyıllar boyu saldırılmış olsa da,
Hayallerine.
Yarınları çalınmış olsa da?


En güzeli kucağında ölmektir yine
Çocuklarının dileği?
Bir bahar sabahında
Kulaklarında bir köy masalı ile
Çiçeklerinin, kuşlarının,
Ve kokularının içinde?

Ruhun damarlarındadır bebeklerin.
Güllerin bir başka açar her sabah.
Kraliçesi dünyanın?
Dün olduğu gibi yarın da öyle olacaktır.
Güzelliğin baş döndürecek.

Yine kavgalarda
Yarınları çalınmış olsa da çocuklarının,
Kucağında gömülse de düşleri,
Sen her sabah yine güneşler doğuracaksın.
Ve hayırsız olmayacak çocukların.
Ölümlerinde bile
Gözlerinde saklayacaklar baharlarının rengini.

Ben de senin oğlunum.
Mezopotamyam?Annem..!

17.02.2004
Ankara




Şemsettin Kaya

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com