Aşıklar
Aşıklar meşkiyle bu meyhanedeler
Tüm veliler burada sarhoş idiler
Her an pervane misali raksettiler
Cefa ile sefayı hep birlediler
Nice erenler geldi kaldı bu handa
Analım ikisini burda hayırla
Biri Mansur, aşk şehidinin ismi
Bilemedi cahil, taşladığı cismi
Gören gördü bu aşk şahadetini
Taşlayan kördü o hak şehidini
Taşlatmazdı istese hak bu güzel kulunu
Sırrı açıkladı ona diyet lazım oldu
Hayyam idi sarhoşlardan diğerinin adı
Kınadı onu her çağın molla Kasımı
Ayrıdır hakikat ve şeriat denizinin tadı
Ama ikiside aynı okyanusun malı
Bilir ehl-i hakikat şeriatın adabını
Hepsi onun ilmidir candan sever erkanını
Oradan gelmiş yüz sürmüştür o kapıya
O kapı olmasa giremez aşk hanına
Aşk hanı hakikat ehlinin evidir
Ehl-i şeriat kapısındakilerdir
Kapıda konuşulanlar bildiklerindir
İçerideki sesler Mukareblerindir
Dinler isen içeride konuşulan cümleleri
Dersin bunlar firavunların ileri gelenleri
Hak işte böyle saklar velilerini
Kubbesi altında serer delillerini
Yok edersen eğer nefs-i emareyi
Göreceksin Hakkın sevgililerini
İsimsiz olmadı hakkıyla sevemedin
Sadece coşup sönen bir tecelli idin
hasan noyan vurgun
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com