KÜÇÜĞÜM ...
küçüğüm,
gönlün enginleri arar,
gözün ufuklara bakar,
yüreğin pır da pır çarpar.
ne ararsın,
ne sorarsın,
var mı ben de o güç?
küçüğüm,
yüreğin sormaz mı hiç,
bu sevda ne, neye sevdalandım?
aklın mı durdu yoksa,
bu halin ne, bu gönül nereye?
sordun mu hiç,
kendine, kendi kendine,
bu adam kim, ben kimi sevdim,
var mı on da o güç?
küçüğüm,
henüz sivilcelerin olgunlaşmamış,
kalbin körpe, bedenin taze,
tecrübelerin hepsinden ziyade.
aklın karışık, gönlün ezişik,
dinginleşmekte zorlanmış, zorlanmamış,
ne istersin bilmiyorsun,
nasıl düzelir, hiç düşünmüyor musun,
var mı sen de bu güç?
küçüğüm,
şefkatin yoksunluğuna mı,
sevginin olmadığına mı,
aşkın onursuzluğuna mı kızdın?
yoksa, şefkatli sevenin aşkı mı
soktu seni bu derde?
düşünmeden mi daldın içine?
ne oldu, hiç düşündün mü?
yoksa, düşüncelerin de mi sarıldı?
var mı bunda böyle düşünce!
küçüğüm,
hiç hesap etmez misin,
14 yaşı hiç düşünmez misin?
hiç korkmaz mısın,
bu adam kim, ben kimi sevdim?
gönlün enginlere dalar,
gözün ufukları arar,
yüreğin pır da pır uçar,
bu nasıl yürek, bu nasıl sevda?
var mısın, yok musun diye sorar
titrek ellerin, çekingen gözlerin,
var mı bu adam, var mı bu oyunda?
canısım,
yazan sen, oyuncu ben,
zor oyunu bozar.
eğer yazdıysa!
hem sen oynar hem de ben,
oyun da zoru bozar.
İstanbul Mart 2003, Y. Yumak
yüksel yumak
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com