Hamza Abi...
Ölümün zamanı yokmuş
Tıpkı adresinin olmadığı gibi
Zamansız ölümlerle kim sorgular ki günü
Uzak ülkelere terk edilmişse ölüm
Ağlamak bize mi düşer Hamza Abi,
Yürek yarası kanarda kim görür kanadığını
Gün karanlıktı ama
Kaynak elektrotundan çıkan ışıkla aydınlanırdı
Her yer
Oysa günü aydınlatmaktan öteydi her şey
Uzaklarda türkü söyler miydin Hamza Abi
Sesin hiç gelmedi buralara
Rüyalarda seslendin de kimse duymadı sesini
Kim düşünürdü seni kendi yalnızlığında
Sen yalnızlığınla İskenderun?lar da
Çağrı bırakırken telefonlarımıza
Nasıl düşünürdük ki senin bizi özlediğini
Nasıl düşünemedik bizi düşündüğünü
Hani dostların nerede Hamza Abi
Sevgili kardeşlerin, annen
Ve çocukların
Bak şimdi hepsi ağlıyorlar
Ağlamak ne fayda
Ölüm kapıyı çaldıktan sonra

Ölüm
Ölüm sen nereden gelirsin
Böyle sessiz ve derinden
Kim görür seni gelirken
Neden sinsi sinsidir gelişlerin
Bak yüreğim dağlanıyor
Kaynak makinesinin ateşiyle
Ateş günü aydınlatıyor
Gün seni alıp götürüyor Hamza Abi
Düşünemezdim ölümünü
Düşünemedim ölümünün acısını
Eyyy hala oğlu Hamza
Bırakıp gitmek var mıydı
Ekmek için İskenderun?lara
Oysa bütün İskenderun
İstanbul?daydı
Sen meyan kökü şerbeti içmiş miydin
Yalnızlığına ortak oldu mu?, tatlımıydı
Acıların hafifledi mi
Miden de ki yaraların kurudu mu?
Hamza Abi

Mezarında bile yalnızdın Hamza Abi
Seni öylece bırakıp gittiler susuz topraklara kaldın
Su istedin Annen?den oysa annen bile yoktu yanında
Duyuramadım sesini onlara
Ya o sis bulutları arkasından gelen
Kızıla bürünmüş ışıklar
Sen miydin o yangınları çıkaran gökyüzünde
Yüzlerce kilometre uzaklara
nasıl taşıdın ateş yüklü ölüm arabasını
Nasıl kanattın geceyi
Ve gece yüklü günleri
Özlemlerin yok muydu Hamza Abi
Düşlerin, sevgilerin, yarınlara ait umutların
Korkuların yok muydu Hamza Abi
Anlat bana ben dinlerim seni
Sesini duyabiliyorum
Hıçkırıklarını da
Neden derinlere gömdün
Neden direnmedin yaşama
Böyle salıp gitmek var mıydı
Hani direnmek gerekiyordu
Hani hakkını söke söke alırdın
Neden teslim oldun ölüme
Neden boş verdin kendini
Bilmez miydin vücudunu saran örümcek ağını
Acı kimin adresiydi
Ölüm kimin adresiydi
Gelip buldu seni

Ölümün adresi yok Hamza Abi
Tıpkı zamanı olmadığı gibi
Acının da adresi yok
Acının da ....
...
..
.

Ölüm üşüyor kollarımda
morga kapatılmışım
bıçaklar altında
kimse görmedi ağladığımı
oysa gözlerimi kapadığımda
acıyı da gömmüştüm yüreğime
bu yüzden gözlerimden yaş gelmedi
bu yüzden soğuktu bedenim
bu yüzden kanamadım
göğsümü açtıklarında bu yüzden
kalbim ses vermedi
oysa ben onu da gömmüştüm
yalnızlığıma........

Murat Tali

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com