Göz Yaşım Rahmet Olsa (2)
Ne bu? Göğü ortadan delen ışık süzmesi,
Kulağı inleten ne bu? Gürültü, patırtı;
Yoksa gök mü yarılmış? Çelik perçinliyorlar,
Kopan bulutları mı? Kaynakla mimliyorlar;
Damla damla toprağa rahmet olur talaşı,
Ard arda dizili hiç birinin yok telaşı;
Güz rengi işgalinde; can geliyor toprağa,
Yanan çöl kumu sahil oluyor vahalara;
Yüreğimde çakıyor; kuytu, en giz yerinden,
Ateşi cehennemden, tutuşmuş kor yerinden;
Göz yaşlarım süzülüp duruyor yanağımdan,
Boşanırcasına bir ters çevrili bardaktan;
Ulaşamıyor, rahmeti olamıyor ama,
Cillenmeyi bekleyen sevi tohumuna;
Yeşertemiyor dal dal, sevi halen sarıca,
Rahmeti yok, açmadı hiç alaca alaca;
Dert kaplamış yüreği gamın tünemesiyle,
Aşk tohumu çürütür acılar perde perdfe;
İrinler ulaşıyor gayrı meşru arklardan,
Soluğu kesilmiyor kaynağı yalnızlıktan;
Göz yaşın önü yokuş eti çileden olan,
Dağ dizmişler ard arda en azılı olandan;
Yıkıyor ortalığı, set dinlemiyor; rahmet,
Arza gömüyor, sonu miskinliğin hezimet;
Tekim göz yaşı döken sevinin tohumuna,
Yüreğim dayanmıyor sevdalığın sonuna;
Ya! Kuruyana kadar bir çift yaşım ulaşsın,
Yalnıza nispet açsın, aşk alaca cil versin;
Ya da! Aşk tohumuna kazılan kabristanın,
Zambağına; son kalan damalsı ağu olsun
ömer karakaş
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com