Sevda Masalım
Ne adını bilirdim, nede soyu sopunu,
Ezelden sokakların sevmezdimde topunu;

Devamlı ayrılığa oluyorlar vesile,
Seveni, sevileni yemiştir birkaç sille;

Bir karabasan gibi nergis sokak türedi,
O üçüncü sokaktan bir sevdayı küredi;

Gırtlağına yapıştım ama sıkamıyorum,
Yokuşlu, ne kadar bed; yalnız çıkamıyorum;

Kanat mı takıp uçsam nergis tepelerinde,
Tekrar yar mı arasam ihkip mekteplerinde;

Üçüncüden gidene zaten gönül vermiştim,
Ayakları altına kırmızı gül sermiştim;

Çekip gittikten sonra derdime dert ekledim,
Tekrar gelecek diye nice aylar bekledim;

O bahar, şu bahar bak bu baharda geçiyor,
Gözümden akan yaşı kara toprak içiyor;

Doyuncaya kadar iç, kara toprak yaşımı,
Senin bir parçan çaldı, şerre koydun başımı;

Acıları içtikçe oluyorum zil sarhoş,
Yalnızım, ben yalnızım, aşık gönlüm bile boş;

Hüzünlerin içinde boğuşup duruyorum,
Gecenin mehtabında şurgumla yürüyorum;

Karanlığa dalınca şurgda beni terk eder,
Bana bu kadar acı yeter kaderim yeter;

Goncalanıp açarken bülbülü olmuşudum,
Gençliğimin başında sevdadan solmuşudum;

Geleceksen gel artık, bıktırdın nazlarından,
Zemheri yaşatırsın, dondum ayazlarından;

Gönlümde ki yeşeren aşk fidanımı yoldun,
Başına bela aldın nergis düşmanım oldun;

Ferhat olup ilini delik deşik mi etsem,
Yoksa Mecnun olupta çöllere mi çevirsem;

Hey gidi nergis sokak, bulacaksın belanı,
Hoca, seninde elbet okuyacak selanı;

Beni kasıp kavuran bu sevda masalıydı,
Dilsiz dar ağacında yüreğim asılıydı.
ömer karakaş

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com