Mektup
Sana bu satırları gri kapılı bir odanın sıcaklığında yazıyorum
Aralık ayının son cumasında
Yeni bir yılın arifesinde
Dışarıda hava soğuk, dışarıda hüzün, dışarıda umut
Yağmur tanelerinin bazen rahmet,
Bazen felaket olduğu bir günde
Sana Kafdağı kadar uzak ,
Nefes kadar yakın olduğum bir yerde
Hasretini çekiyorum
Hıçkırıklar düğümleniyor boğazımın bilmem kaçıncı boğumuna
Ağlamak geliyor içimden
Hıçkıra hıçkıra ağlamak
Sana, seni sevdiğimi söylemek istiyorum
Dilim pepeleşiyor birden
Ellerim titriyor
Yanaklarım kızarıyor
Korkuyorum
Korkudan ölüyorum
Seni sevmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum
Duygularım esir alıyor çoğu zaman
Mehtaplı gecelerde benliğimi
Kıskanıyorum sana uzanan elleri
Kırmak istiyorum
Seni benden koparmak isteyenleri
Vurmak istiyorum
Saçlarını okşayan delikanlılara imreniyorum
Seni, benim kadar sevenleri bende seviyorum
Yağmur taneleri seni ıslattığında
Güller açar yanaklarında
Göz çukurlarına biriken damlalar
Rahmet olur
Senden doğan çocuklar
Ali olur, Elif olur, Ahmet olur,
Gün doğar tepelerin ardından
Seni bulur
Sende bütünleşir şarkılar
Sende güzelleşir türküler
Sende sözler destan olur
Sende bezler fistan olur
Sende güzel gülistan olur
Hançer saplanır bazen kara bağrıma
Oylum oylum oyarlar yüreğimi
Ben içime gömerim duygularımı
Sen dışa verirsin gözyaşlarını
Kirpiklerine düşen kar taneleri
Fırat olur, Dicle olur
Seni terk eder, senden doğanlar
Peşkeş çekerler güzelliğini
Gökyüzünde olmayan şekillere
Satmak isterler
Ben ölürüm
Seni sevmenin ne kadar zor olduğunu bilirim.
Sana bu satırları gri kapılı bir odada yazıyorum
Sen kadar yalnız, sen kadar hüzünlüyüm
Damarlarımda dolaşan kan sıcaklığında
Bana yakın olduğunu biliyorum
Kıskanıyorlar senin güzelliğini
Görüyorum
Susturmak istiyorlar lisanını
Seziyorum
Kim ne derse desin
Ben Mevlanaca bakıp, Yunusça seviyorum
Sen telli duvaklı gelinsin Uludağ da
Koç Köroğlu´sun Çamlı belde
Zeybek olursun Eğede,
Bar vurursun Erzurum da
Kemençe çalarsın Karadeniz de
Bereket olursun Akdeniz de
Başın göğe yükselir Erciyes de
Sen bir gülsün Isparta da deste deste
Sen Urfa da Halil-ü Rahman
Antep de Şahin Beysin
Sen Maraş da Ökkeş
Erzurum da Dadaş
Adana da Gardaşsın
Sen Kara Fatma, sen Nene Hatunsun
Sen;Göksu, Aksu, Kızıl Irmaksın
Sen;Palandöken, sen Toros, sen Ilgazsın
Seni anlatmaya dilim yetmez
Sen her yerde özelsin
İstanbul da bir başka güzelsin
Ben seni, bende buluyorum
Seni sevmenin zor olduğunu biliyorum
Sana bu satırları gri kapılı bir odada yazıyorum
Çıtır çıtır yanan soba başında
Tutulmuşum sana, bağlanmışım aşkına
Deli divane olmuşum, çıldırmışım mecnun misali
Sevdaların en durusu ile sevmişim
Seni sevenlere imrenmişim
Sen gönlüme giden sevda yolusun
Sen İzmir, Ankara, Bolusun
Sen güzeller güzeli Anadolu?sun
Nasıl sevmez ki insan seni
Sen anamın diyarı, babamın yurdusun
Gel demesen de geliyorum,
Kal demesen de kalıyorum
Oylum oylum oysalar da yüreğimi
Yine seni erkekçesine seviyorum
Çünkü seni sevmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum.
Onun için seni seviyor senin için ölüyorum.
ahmet kaytancı
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com