Laf-ı Güzaf
Yürüyorum İstiklal? de ,
Saat gece yarısını geçmiş.
Sokaklar boş yürüyorum.
Neden bilmiyorum...
Yağmur yağıyor,yağmur
Ömrümüz gibi.
İlk önce çiseliyor,
Sonra hızlanıyor,
Ve mutlu son ;
Yağmur bitiyor, güneş doğuyor...
Ve ben hala yürüyorum İstiklal? de
Soruyorum kendime.
Bizim mutlu bir sonumuz olacak mı ?
Biz bittikten sonra güneş doğacak mı?
Varlığımın nedeni olarak Tanrı?yı yok sayıp
Seni gördüğüm ey ulu kişi!Ey sevgili!
Söyle ben bittikten sonra
Mutlu bir son olacak mı?
Güneş senin üstüne aynı doğacak mı?
Dur sevgili! Cevap verme.
Bu soru senin için erken.
Ama benim için geç kalınmış,
Cevabını uzun zamandır aradığım
Ve cevabı sende bulduğum soru bu.
Dinle sevgili!
Belki bir kere cevabını vermeye
Cesaret edeceğim bir soru bu...
Sen bitersen mutlu son olmayacak,
Güneş aynı doğmayacak benim için,
İçimdeki çocuk yaşamayacak...
Hayyam?ın dediği gibi ;
?Oyunu oynayan tanrı,
Bizlerse dama taşı!
İşin doğrusu bu,gerisi laf-ı güzaf.
Onun için dünya dama tahtası,bizler birer oyuncak.
Bıkar sonunda, salıverir hiçliğin kuyusuna!?
okay karamahmutoğlu
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com